Bazı insanların biyolojik saatleri dış dünyadan farklı olabiliyor ve bu saatin kaç olduğunu bilmek ilaçlardan ve tedavi yöntemlerinden en iyi şekilde fayda sağlayabilmek için çok önemli. İşte şimdi ilk kez, Northwestern Üniversitesi’ndeki bilim insanları tarafından biyolojik saatin kesin bir şekilde belirlenebildiği bir kan testi geliştirildi.
TimeSignature adı verilen ve Northwestern tarafından patent başvurusu yapılan bu test, sadece iki kez kan alımını gerektiriyor ve kişinin biyolojik saatini basit ve kesin bir biçimde ölçümleyebiliyor.
Vücutta bulunan neredeyse tüm doku ve organlardaki faaliyetleri biyolojik saat düzenliyor ve bu da uyku-uyanıklık döngüsü gibi günlük vücut ritmini belirliyor. Bazı insanların içsel saatleri dış dünyayla uyumluyken, bazılarınınki ondan çok farklı olabiliyor.
Vücut Saatiyle Hastalıklar Arasındaki İlişki İncelenebilecek
Bu yeni test sayesinde, araştırmacılar ilk kez dış dünyayla uyumlu olmayan vücut saatlerinin kalp hastalıkları, diyabet ve Alzheimer gibi birçok hastalık üzerinde nasıl bir etki yaptığını kolay bir şekilde inceleme fırsatı yakalayacak. Bu kan testi neticede klinik kullanıma açık hale geldiğinde, doktorların da ilaç dozajlarını kişilerin vücutlarındaki en işe yarar zamanlara göre ayarlayabilmek için onların biyolojik saatlerini ölçümleyebilmelerine olanak tanıyacak.
10 Eylül’de PNAS dergisinde yayınlanan çalışmanın ortak yazarı Dr. Phyllis Zee, “Bu test gerçekten kişiselleştirilmiş tıp için çok önemli. Çok fazla sayıda ilacın vücutta en iyi şekilde etki gösterdiği belirli zamanlar var. Vücuttaki saatin kaç olduğunu bilmek, bu ilaçlardan en iyi şekilde fayda sağlamak için kritik önem taşıyor. Bir kişinin tansiyon ilacını veya kemoterapi ya da radyoterapisini alması için en iyi olan zaman bir başkasınınkinden farklı olabilir,” diyor.
Günün istenilen zamanında yapılabilen ve daha önceki bir çalışmada geliştirilen bir algoritmayı baz alan bu test, kandaki 40 değişik gen ifadesi işaretini ölçümlüyor.
Çalışmanın ortak yazarı Ravi Allada, “İçsel saatteki bozukluğun insanları bir dizi hastalığa eğilimli hale getirebildiğini biliyoruz. Daha önce sağlıklı ve hasta insanların vücut saatlerini ölçmek için klinik olarak uygulanabilir bir yolumuz yoktu. Ama şimdi dünyayla uyumsuz vücut saatlerinin çeşitli hastalıklarla ilişkili olup olmadığını görebileceğiz. Daha da önemlisi, kimin hastalanacağını öngörüp öngöremeyeceğimizi anlayacağız,” diyor.
Biyolojik saatin dış dünyayla uyumsuz olmasının diyabet, obezite, depresyon, kalp hastalıkları ve astım gibi rahatsızlıklarla ilişkili olduğu daha önceki preklinik bir araştırmada ortaya koyulmuştu.
Araştırmacılar ileride insanların vücut saatlerini dışarıdaki gerçek zamanla uyumlu hale getirerek onları daha sağlıklı hale getirmeyi ve hastalıkları tedavi etmeyi umut ediyorlar.