Klinik olarak tam ya da kısmi uyku yoksunluğu, 24 saatlik süre içerisinde depresyon semptomları üzerinde ilerleme gösterse de, anti-depresanlar depresyon için en yaygın tedavi yöntemlerini oluşturuyor. Bu tarz ilaçlardan sonuç alabilmek için haftalarca ve düzenli olarak onları kullanmak gerekiyor. 2013 yılında 242 milyon civarındaki Amerikalı yetişkinin %16,7’si, bir ya da daha fazla psikiyatrik ilaç kullandı. Bu meta analizin bulguları ise 2014 yılında majör depresyon tanısı koyulmuş 16.1 milyonluk yetişkinin derdine çare olacağa benziyor.
Önceden yapılan çalışmalar ise bu etkinin, bireylerin %40 ila 60’ında faydalı olduğunu gösteriyor. Fakat bu veriler 1990’dan bu yana konu üzerinde yapılan 75’ten fazla çalışmaya rağmen daha kesin bir yüzde elde etmek için hala analiz edilmedi.
“Uyku yoksunluğunun anti depresan etkilerinin keşfi 30 yıl öncesine dayanıyor fakat hala bu etkinin ne kadar tedavi edici olduğuna dair elimizde net bir sonuç yok ve en iyi klinik sonuçlara varabilmiş değiliz” diyor Penn Uyku Merkezi yönetim kurulu üyesi ve Psikiyatrist Yardımcı Doçent Philip Gehrman. “Yaptığımız analiz, uyku yoksunluğunun ne kadar etkili olduğu ve hangi topluluklara önerilmesi gerektiği ile ilgili.”
2000’den fazla hastanın incelenmesi sonucu, ekip geçtiğimiz 36 yılda yapılan çalışmalar içinden son 66 çalışmanın verilerini bir araya getirdi. Bu verileri inceleyerek, uyku yoksunluğunun zamanlama ve türüne göre nasıl cevaplar alındığını analiz etti. Deneklerin ilaç kullanımları, yaş ve cinsiyetleri de göz önünde bulunduruldu.
Çare Uyku Yoksunluğu mu?
Yapılan çalışmaların analizleri sonucunda uyku yoksunluğunun pek çok topluluğa önerilebileceği kanısına varıldı. J. Crescenz VA Tıp Merkezi Klinik Psikoloğu Profesör Elaine Boland “Ne kadar cevap alındığı, uyku yoksunluğunun nasıl geliştiği ya da depresyonun türünü ayırt etmeksizin, neredeyse hepsinde eşdeğer sonuçlara ulaştık.” şeklinde açıklama yaptı.
Araştırmacılar, uyku yoksunuğunun depresyonda nasıl hızlı ve etkili çözüm olduğu konusunda daha çok çalışma yapılması gerektiğini savunuyorlar. Ayrıca, depresyon hastalarının uyku yoksunluğundan mümkün olan en az negatif şekilde etkilenecekleri şekilde elle tutulur somut bir tedavi yönteminin de yakın gelecekte mümkün olacağının müjdesini veriyorlar.
KAYNAK: Science Daily
