Tetris oynamak endişe içindeki bir zihni rahatlatmanın anahtarı olabilir.
Yakın zaman önce yapılan bir deneyde, bir şeyle son derece meşgul olunduğunda zamanın daha hızlı geçtiği, dünyadan uzaklaşmış bir ruh halini tanımlayan ve psikologların “akış” adını verdikleri zihinsel durumu meydana getirmek için tetris oyunu kullanıldı. Deneyi yürüten UCR araştırmacısı Kate Sweeny ve ekibi, dünyadan tamamen kopmuş, uzaklaşmış bir zihin durumunda olmanın, olumlu olup olmayacağı belirsiz haberler beklerken içinde bulunulan kötü ruh haline iyi geldiği sonucuna vardı.
Bir psikoloji profesörü olan Sweeny, “İnsanlar tetris oynamak yerine kaya tırmanışı yapmak, marangozluk faaliyetlerinde bulunmak, satranç oynamak, yüzmek veya farklı video oyunlarıyla meşgul olmak gibi akışta olmayı sağlayan diğer aktivitelere de yönelebilir. Akış durumuna geçmenin başarılabilmesi insana fayda sağlıyor ve oynanan oyun kişinin beceri seviyesiyle uyumlu olduğu ve onu biraz da olsa zorladığı sürece, video oyunları bunun için harika bir yol,” diyor.
Akış Hassas Bir Denge Kurulmasını Gerektiriyor
“Endişe ve beklemek” üzerine yapılan bu araştırma, tıbbi test sonuçları ya da bir iş görüşmesinin neticesini beklemek gibi kaygı verici bekleme süreçlerindeki endişe durumunun anlaşılmasına büyük katkı sağlıyor. Araştırma, iyimser insanların da kötümserler kadar kendilerini en kötüye hazırlama eğiliminde olduğunu, belirsizlik süreçlerinde endişenin galip geldiğini ve birçok başa çıkma yönteminin insanları yüzüstü bıraktığını öne sürüyor.
Sweeny,” Bu araştırmada bir tek başa çıkma yöntemine yöneldik: dikkat dağıtma. Dikkati dağıtmak mükemmel bir başa çıkma yöntemi değil, çünkü bunun işe yaraması için kişinin akış durumuna geçmesi gerekiyor. Ve bu duruma geçmek kolay bir şey değil. Eğer aktivite yeterince uğraştırıcı değilse sıkılırsınız ve akış meydana gelmez. Ve eğer fazlasıyla zorsa, o zaman da sinirlenir ve hüsrana uğrarsınız ve yine akış meydana gelmez. Bu duruma ulaşmak hassas bir dengenin kurulmasını gerektirir,” şeklinde konuşuyor.
290 Kişi İncelendi
Sweeny ve ekibi araştırmaları için 290 üniversite öğrencisini bir laboratuvara topladı ve onlara yapılan araştırmanın fiziksel çekicilik üzerine olduğu söylendi. Öğrenciler resimleri çekildikten sonra bir anket doldurdular ve onlara başka bir yerdeki bir grup öğrencinin onların çekicilik düzeylerini değerlendireceği söylendi.
Öğrenciler değerlendirmelerinin yapıldığını düşündüğü sırada, onlardan 10 dakika boyunca tetris oynamaları istendi. Oyunlar farklı seviyelerde verildi. Bir seviye “kolay”; ikinci seviye katılımcıların becerileri geliştikçe zorluk seviyesi değişen “uyarlanabilir”; ve üçüncü seviye de “zor” olarak belirlendi.
Oyundan sonra, öğrencilerden akış, endişe ve duygu durumlarını ölçen bir anket doldurmaları istendi ve en sonunda onlara araştırmanın gerçek içeriği açıklandı.
Sonuçta, akışa geçmeyi başaran uyarlanabilir gruptaki katılımcıların, oyun kolay olduğu için sıkılan ve oyun çok zor olduğu için hüsrana uğrayan katılımcılara oranla daha az olumsuz duygu ve daha fazla olumlu duygu hissettiği görüldü.
Sweeny bu tetris araştırmasının çok önemli olduğunu, çünkü tetrisin deneysel olarak akışı yönlendirdiğinin gösterildiğini ve bu yönlendirmenin etkilerinin ortaya konduğunu söylüyor. Ayrıca, araştırmanın akışın bekleme süreçlerinde insanların iyi ve rahat hissetmelerine neden olduğuna dair ikna edici kanıtlar sunduğunu da sözlerine ekliyor.
