Bunu hepimiz yaptık. Yatmadan hemen önce telefonlarımızda en son haberleri okuduk ve sabaha karşı saat 03:00’te kendimizi okuduğumuz şeyler konusunda kaygılı hissederek uyandık. Sonra yeniden uykuya dalmakta zorlanarak telefonlarımızı tekrar elimize aldık ve kafamızı sosyal medyayla dağıttık. Ertesi gün de, kendimizi bunalmış, kaygılı ve çok yorgun hissederek uyandık.
Peki, ama sosyal medya ve kötü uyku ruh sağlığımızı tam olarak nasıl etkiliyor? Western Ontario Üniversitesi’nden araştırmacılar, yakın zaman önce yayınlanan iki çalışmada, gençlerdeki uyku, sosyal medya ve ruh sağlığı ilişkisini anlamak üzerinde çalıştılar.
Profesör Kelly Anderson, Sleep Medicine Reviews’da yayınlanan çalışma için, daha önceden yayınlanan çalışmaları sistematik bir şekilde inceledi ve spesifik olarak sosyal medyanın denklemdeki rolüne baktı.
Anderson, “Kaynaklar bu ilişkinin ne kadar karmaşık olduğunu vurguluyor. Bunlar muhtemelen çift yönlü şeyler. Yani eğer iyi uyumuyorsanız muhtemelen sosyal medyayı daha sık kullanıyorsunuz ve bu da sizin ruh sağlığınızı etkiliyor ve bu da sizin uykunuzu etkiliyor ve bu böyle devam ediyor,” diyor.
Anksiyete Ve Depresyon Oranları Kızlarda Daha Yüksek
Yapılan çalışmada, araştırmacılar aşırı sosyal medya kullanımı ve ruh sağlığı üzerindeki kötü sonuçlar ile kötü uyku kalitesi ve iyi olmayan ruh sağlığı arasında önemli ilişkiler buldular. Çalışmaya göre, sık sosyal medya kullanımı hem kötü ruh sağlığı hem de uyku üzerindeki kötü sonuçlar için bir risk faktörüydü.
Yakın zaman önce yayınlanan bir diğer çalışmada da, uyumakta zorluk yaşayan gençlerin anksiyete ve depresyon belirtileri geliştirmek konusunda daha yüksek bir risk altında olduğu ve bu ilişkinin kızlarda en kuvvetli olarak görüldüğü bulgusuna ulaşıldı.
Journal of Psychosomatic Research’de yayınlanan çalışmada, 12 ve 15 yaşları arasında olan ve ısrarcı uyuma zorlukları yaşayan kızlardaki anksiyete ve depresyon oranlarının daha yüksek olduğu bulundu.
Çalışmanın araştırmacılarından Dr. Saverio Stranges, “Bu belirtiler mevcut olduğunda, bunlar devam ederek genç yetişkinlik dönemine de taşınabilir ve ilişkileri, hayat kalitesini ve çalışma hayatını olumsuz yönde etkileyebilir,” diyor.
Elde ettikleri bulguların gençlerde uyku hijyeninin sağlanmasının teşvik edilmesi gerektiğini bir kez daha vurguladığını belirten araştırmacılar, iyi bir uyku hijyeni sağlamanın yollarından birinin, uyumadan önce ekran başında geçirilen zamanı sınırlamak olduğunu söylüyorlar.
Orijinal makale: MedicalXpress
