Nedir Bu Virüsler?

0
485

Çok küçük olmalarına rağmen virüslerin dünya üzerinde çok büyük bir etkileri var. Onlar dünyada en bol olan organizmalar ve her ortamdalar. Üstelik, çok eskiden beri varlar ve muhtemelen de yaşamın başlangıcında önemli bir rol oynadılar.

Tek bir virüse virion adı veriliyor ve bunların çoğu yaklaşık 100 nanometre boyutunda oluyor. Virüslerin hayattaki tek amaçları konak hücrelerini istila etmek, genetik materyallerini salmak ve hücrenin biyokimyasını ele geçirerek kendilerini çoğaltmak. Bunun ardındansa, hücreden yeni virionlar çıkıyor, hücreyi öldürüyor ve aynı döngüye yeniden başlıyorlar.

Virüsler çok büyük çeşitlilik gösteriyor. Bazıları çok basit ve formülseller, bazılarıysa yüzlerce gene, kapsit adı verilen karmaşık bir protein kılıfına ve genellikle bir lipit membrandan oluşan bir zarfa sahip olan büyük ve karmaşık virüsler. Bu büyük virüsler oldukça yakın bir zaman önce keşfedildi ve bu keşif virüslerin sadece cansız kimyasal torbaları olduğu fikrini zora sokarak viroloji dünyasını sarstı.

SARS-CoV-2 isimli yeni koronavirüs de oldukça tipik bir virüs. Bilinen virüslerin yaklaşık yüzde 65’i gibi, onun da genomu RNA’dan oluşuyor ve bu dört yapısal proteini kodluyor. Bunlardan biri kapsiti oluşturuyor. Diğerleri çift katmanlı zarfın bileşenleri ve bunlardan spike protein adı verilen bir tanesi de konağın hücrelerine girmek için kullanılıyor.

Virüsler Canlı Mı?

Bunun basit bir cevabı yok. Virüsler kendilerini çoğaltan biyolojik varlıklar ama bağımsız bir metabolizmaları bulunmuyor ve konaklarının dışında kendilerini çoğaltamıyorlar. Evrimsel biyologlar onları evrensel hayat ağacının bir parçası olarak görmüyor. Muhtemelen en iyisi onları yarı canlı olarak düşünmek.

Virüsler dünyasında keşfedilmesi gereken daha çok şey bulunuyor. Şu anda sadece 9,000 kadar virüs iyi karakterize edilmiş durumda ve muhtemelen bunlardan daha milyarlarcası var.

Biz virüsleri genellikle bitki ve hayvan patojeni olarak düşünüyoruz ve iyi bilinen virüslerin birçoğu da gerçekten hastalıklara sebep oluyor ve bu hastalıklar arasında çiçek hastalığı, çocuk felci, grip, Ebola, kuduz, AIDS, Zika virüs hastalığı ve tabii covid-19 gibi en kötü hastalıklardan bazıları da bulunuyor. Kızamık, suçiçeği ve uçuk ve nezle de virüse bağlı hastalıklar. Ama virüslerin büyük çoğunluğu, muhtemelen biz hiç fark etmeden bizim ve diğer yaşam türlerinin içinde “yaşayan” ve çoğalan iyi huylu parazitler. Başlangıç noktaları ne olursa olsun, virüsler evrimde merkezi bir rol oynadı. İlkel RNA dünyasından modern DNA dünyasına geçişi onlar sağlamış olabilir. Ve konaklarının genomlarına dahil olan virüs genleri birçok evrimsel yenilik de getirdi. Örneğin, memeli plasentasının oluşumunda merkezi bir rol oynayan ERVW-1 geni virüs kökenli. Biz özellikle de şu anda virüslerden nefret edebilir ve onlardan korkabiliriz ama onlar olmasaydı biz burada olmazdık.

Orijinal Makale: New Scientist

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here