Herkes bu pandemi sürecinde evde kalamayabiliyor. İşleri nedeniyle evden çıkmak zorunda olan insanlar var. Ya da sadece gıda alışverişi için markete gitmek gerekebiliyor. Bu durumlarda, covid-19’a sebep olan SARS-CoV-2 virüsünün her gün dokunduğumuz yüzeylerde ne kadar süre boyunca yaşadığını bilmek önem taşıyor.
Princeton ve University of California, Los Angeles üniversitelerinde görevli araştırmacıların yaptığı çalışmaya göre, bu virüsler potansiyel olarak yüzeylerde birkaç saat ya da hatta günlerce yaşayabiliyor. Araştırmacılar laboratuvardaki çeşitli materyalleri virüse maruz bıraktılar ve virüsün uzunca bir süre boyunca yüzeylerde öldürücü durumda kaldığını buldular: mukavva üzerinde 24 saate kadar; plastik ve paslanmaz çelik üzerindeyse iki ya da üç güne kadar. Virüsler ayrıca, aerosollerde de üç saate kadar yaşar durumda kaldı.
Ancak araştırmacılar laboratuvarda yapılan bir çalışmanın, virüsün dışarıdaki dünyadaki yüzeylerde ne kadar yaşayabildiğini direkt olarak yansıtmayabileceği konusunda uyarıda bulunuyor. Ama bu, virüsü anlamanın ve hastalığın yayılımının önünü almanın önemli bir parçası. Çünkü bir salgının tam ortasındayken yayılım dinamiklerini incelemek zor. Hastanelerde ve diğer kamu alanlarında insanlar etrafı dezenfekte etmek için ellerinden geleni yapıyor ve bu da mikropların dışarıda nasıl davrandığını incelemeyi zorlaştırıyor.
Araştırmacılar virüsün havada asılı kalan aerosollerde üç saate kadar yaşayabilmesinin, virüsün aerosoller yoluyla yayılımının bir kanıtı olmadığını söylüyor. Havada bir süreliğine asılı kalabilen ince bir “aerosol” ile yere inmesi daha muhtemel olan daha büyük bir “damlacık” arasında da bir fark bulunuyor. Virüsü kapmış olan bir kişi öksürdüğünde ya da hapşırdığında, o genellikle virüsü sıvı haldeki damlacıklar yoluyla yayıyor. Çalışmada elde edilen sonuçlar virüsün havada bulaşıcı halde kaldığını gösterse de, şu ana kadar enfekte insanların damlacıklar yerine aerosolleri önemli miktarlarda ürettiklerine dair çok az kanıt bulunuyor.
Yine De Her Türlü Önlem Alınmalı
Harvard’dan Joseph Allen, yine de, bu verilerin insanların hava yoluyla yayılım konusunda önlemler alması gerektiği fikrini desteklediğini ve temiz hava akışının olduğundan ve iyi bir havalandırmanın yapıldığından emin olunması gerektiğini söylüyor.
“Fomitler” yoluyla yayılımın miktarının da gerçekte ne kadar olduğunu söylemek zor. Bu terim, bir mikrobun bir nesnenin üzerinde kalmasını ve sonra insanların bu nesneyi eline almasını ifade ediyor. Hastalık Kontrol Ve Önleme Merkezi yetkilileri kontamine yüzeylerin kişiden kişiye damlacıklar yoluyla olan yayılımdan daha önemsiz bir etken olduğunu söylese de, kurum yine de insanlara dikkatli olmalarını ve ciddi anlamda dezenfeksiyon yapmalarını tavsiye ediyor.
Çalışmanın araştırmacılarından olan ve Princeton’da görev yapan Dylan Morris, bu virüsün hızlı yayılımının (virüs SARS ve MERS’e neden olan virüslerden daha hızlı hareket ediyor), bu yayılımda farklı dinamiklerin de bulunduğu anlamına geldiğini söylüyor. Araştırmacılar şimdi ısı ve nem gibi çevresel koşulların virüsün yaşam becerisini nasıl etkilediğini incelemeyi planlıyorlar. Gerçek dünyadaki yayılımın nasıl gerçekleştiğini daha iyi anlamaya ek olarak, araştırmacılar aynı zamanda gripte olduğu gibi sıcak yaz aylarında yayılımın yavaşlayıp yavaşlamayabileceğini de bilmek istiyorlar.
https://www.wired.com/story/how-long-does-the-coronavirus-last-on-
surfaces/