Araştırmacılar, kalbin eşsiz ritmini yeni bir kimlik doğrulama formuna dönüştüren bir yöntem geliştirdi.
Parmak izlerimiz, sesimiz, göz bebeklerimiz… Cep telefonlarımıza, banka hesaplarımıza ya da iş yerimize giriş yapabilmek için, fiziksel özelliklerimizin kimliğimizi tespit etmede kullanıldığı biyometrik doğrulama teknolojisinde yakında vücudumuzun pek çok kısmı kullanılabilecek gibi görünüyor.
Biyometrik Şifrelemede Yeni bir Alternatif!
Şimdi bu listeye kendi kalp ritmimiz de ekleniyor. New York- Binghampton Eyalet Üniversitesi’ndeki araştırmacılar, hastaların elektronik tıbbi kayıtlarını koruma altına alan kalp ritmi eğrilerini kullanan yeni bir yöntem geliştirerek, biyometrik kimlik doğrulama teknolojisinde yeni bir ilke imza attılar.
Kan basıncından solunum miktarına kadar her şeyi takip eden giyilebilir sağlık cihazları gittikçe popülerliğini artırıyor ve doktorların bilgisayarlarına sağlık verilerini aktarma yöntemleri genişliyor diyen Binghamton Üniversitesi Elektrik ve Bilgisayar Mühendisliği Bölümü’nden Prof. Dr. Zhangpeng Jin, meslektaşı Linke Guo ve öğrencisi Pei Huang ile bu yeni çalışmaya imza attı.
Mobil sağlık cihazlarına hastanın elektrokardiyogramı zaten aktarılabildiği için, kalp atışı verileri güvenlik amaçlı olarak kolaylıkla kullanılabilir. Bu metodun şifreleme teknikleri açısından pek çok avantajı var diyor Prof. Dr. Jin. Çünkü bilgisayar kaynaklı değil, daha az enerji harcıyor ve bu da küçük giyilebilir sağlık monitörleri gibi sınırlı enerji ile çalışan cihazlar için oldukça önemli. Aynı zamanda ölçüm için de daha az masraf yapılmış oluyor.
Kalp Ritmi Herkese Göre Değişir mi?
EKG’lerdeki iniş ve çıkışlar sıradan bir göze göre birbirinin aynısı gibi gelebilir fakat kalbinizin hızı artsa veya yavaşlasa dahi, tıpkı parmak izlerinin herkeste farklı olduğu gibi, kalp atışlarının yapısı da farklıdır. Jin, EKG üzerine yapılmış var olan çalışmaların, her bireyin kendine özel EKG şeklinin olduğunu kanıtladıklarını söylüyor.
Parmak İzi ve İris Taramasından Farkı Ne?
Teknoloji, kalp atışlarını ikincil bir tanımlama formu olarak kullanımına hazır. EKG sadece hayatta olan birinden algılanabileceği için, hem kişinin kimlik tanımlamasını yapabilecek, hem de hayatta olduğunu gösterecek. Bu nedenle kalp atışları, iris tarama ya da parmak izi gibi diğer biyometrik kimlik tanımlama yöntemlerinin ardından kullanılabilecek güvenilir bir şifreleme yöntemi olarak görülüyor.
Biyometrik Sahtekarlıkların Önüne Geçilebilir
Kulağa korkutucu gelse de, yuvasından çıkarılmış bir göz ya da kopan bir parmak, güvenlik tarayıcılarını kandırabilir ancak kimlik belirleme için ikincil bir şifre olarak EKG kullanıldığında böyle riskler ortadan kalkmış olur.
Jin ve ekibi, bu yeni teknikle hassas verilerin korunabileceğini umuyor.
KAYNAK: Smithsonian
