İki Görünmez Yıldız Samanyolu’nda Uzay-Zamanı Büküyor

0
1055

2016 senesinin yazında, astronomlar Kuğu Takımyıldızında bulunan, 2,500 ışık yılı uzaklıktaki bir yıldızın bir süpernova patlamasına hazırlanıyormuşçasına kuvvetli bir ışık yaydığını gördüler. Ama ertesi gün, yıldızın parlaklığı normal haline döndü. Birkaç hafta sonra, bu tuhaf döngü yeniden tekrarlandı: Yıldız aniden parlaklaştı ve bir gün sonra yine normale döndü. Sonraki yıl içinde, aynı durum kendini tekrarlamaya devam etti ve bu olay 500 gün içinde beş kez gerçekleşti. 

Ama şimdi, Astronomy and Astrophysics’te yayınlanan bir çalışmaya göre, aslında Gaia 16aye isimli bu tuhaf yıldızın normalin dışında yaptığı hiçbir şey yoktu ve gözlemlenen durum, çift bir yıldız sisteminin Gaia 16aye yıldızının önünde neden olduğu uzay-zaman bükülmesinden kaynaklanıyordu. Yıldızlar kozmik bir büyüteç alanı yaratıyor ve bu mercekler, Gaia 16aye bu yıldız ikilisinin arkasından geçtiği her seferinde onun ışığını parlaklaştırıyordu. Ve bu çift yıldız sistemi Dünya’dan görünmüyordu. 

Çok büyük objelerin çevrelerindeki uzay-zamanı büküyor gibi göründüğü bu yıldızsal büyüteç etkisi Albert Einstein’ın genel görelilik teorisinde de öngörülüyor ve kütle çekimsel merceklenme olarak da biliniyor. 

Bu çift yıldız bizim için tamamen görünmez olsa da, yarattıkları kütle çekimsel merceklenmenin gücü ve sıklığı, araştırmacıların geriye doğru çalışarak onlar hakkında “temel olarak her şeyi” belirlemesine olanak tanıdı. 

Yıldızların Bir Çift Kırmızı Cüce Olduğu Düşünülüyor 

Çalışma ekibinin vardığı sonuçlara göre, Gaia 16aye isimli bu yıldızın tüm bir gün boyunca kuvvetli bir şekilde parlamasını ve bunun sıkça gerçekleşmesini sağlamak için, çift yıldız sisteminin bu büyüteç alanını sadece bir noktada değil, birkaç farklı noktada yaratması gerekiyor (bu duruma kütle çekimsel mikro merceklenme de deniyor.) Bu da, araştırmacılara bu yıldızların muhtemelen küçük, kabaca Dünya’nın Güneş’inin kütlesinin 0.57 ila 0.36 katı kütleye sahip olan bir çift kırmızı cüce olduğunu ve aralarındaki mesafenin de Dünya-Güneş mesafesinin yaklaşık iki katı olduğunu düşündürüyor. 

Bu tip mikro merceklenme olayları görünmez yıldızları açığa çıkarabiliyorsa, onlar aynı zamanda daha nadir kozmik olayların gizemlerini de ortaya koyabilir. Araştırmacılar, bu gizemler arasında normalde sadece yakınlarındaki maddeleri yutarken ve sonrasında gaz içerikli ışık jetleri saçarken tespit edilebilen kara deliklerin de olmasını umduklarını söylüyorlar. Araştırmacılara göre, Samanyolu etrafındaki yıldızlardan bu tip ışık gösterilerini ortaya koyamayacak kadar uzak olan milyonlarca kara delikle dolu olabilir ve kütle çekimsel merceklenme olayları astronomların onları bulmasını ve onların gerçek doğalarını açığa çıkarmasını sağlayabilir.

Orijinal makale: LiveScience

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here