İngiltere’deki Keele Üniversitesi tarafından yapılan büyük çaplı bir araştırm, evli olmayan bireylerin (eşinden ayrılmış, eşini kaybetmiş veya hiç evlenmemiş), evli olanlara oranla kalp damar hastalığından hayatını kaybetme olasılığının % 42, inme nedeniyle hayatını kaybetme olasılığının ise % 55 daha fazla olduğunu ortaya çıkardı.
Ayrıca veriler, evli yetişkinlere kıyasla, evli olmayan yetişkinlerin koroner arter hastalığı geliştirme ihtimalinin % 16, bu hastalıktan hayatlarını kaybetme ihtimalinin ise % 42 daha fazla olduğunu göstermektedir.
Araştırmacılar, bilinen risk faktörlerinin (yaş, cinsiyet, yüksek tansiyon, yüksek kolesterol, sigara ve diyabet gibi) hala kardiyovasküler hastalıkların yaklaşık yüzde 80’ini oluşturduğunu, diğer yüzde 20’sinin ise belirsizliğini koruduğunu ifade ediyorlar.
Keele Üniversitesi Kardiyoloji Profesörü Mamas yaptığı açıklamada, “Çalışmalarımız, kardiyovasküler rahatsızlıkları olan veya bu rahatsızlığı geliştirme riski olan hastalarda medeni durumun göz önüne alınması gerektiğini gösteriyor,” dedi.
Heart dergisinde yayınlanan araştırmaları, daha önceden yapılmış ilgili verileri içeren 34 araştırmanın dahil edildiği toplu bir çalışmadır. Yürütülen çalışma, Avrupa, Kuzey Amerika, Orta Doğu ve Asya’dan gelen, 42 ve 77 yaşları arasındaki bireylerden oluşmakta ve toplamda 2 milyondan fazla insana hitap etmektedir.
Diğer Faktörler
Araştırmacı Chun Wai Wong, “Bulgularımız, evliliğin kardiyovasküler hastalıklar üzerinde koruyucu bir etkiye sahip olduğunu, ancak bunun bir eşe sahip olmanın getirdiği sosyal ve duygusal ek desteğe atfedilebileceğini ileri sürüyor” diye ekledi.
Tıpkı herhangi bir sağlık araştırmasında olduğu gibi, ham korelasyonlara biraz temkinli yaklaşmalıyız. Evlenmemiş olmak, tek başına bir risk faktörü olmak zorunda değil. Örneğin, evlenmemiş insanların sigara içmeye daha fazla müsait olması ya da evli insanlara kıyasla beslenmelerine daha az dikkat ediyor olmaları daha olasıdır.
Aynı şekilde, araştırma, hemcinsleri ile birliktelik yaşayan insanlar gibi bazı sosyal gruplar arasında ortak olabilecek ve uzun süredir beraber yaşayan çiftleri dikkate almamaktadır.
Ayrıca bu çalışma, yalnızlığın veya evlililiğin yaşlılıkta kardiyovasküler sağlığı ciddi şekilde etkileyebileceğine dair kanıtları destekler nitelikte.
Emeritus Üniversitesi’nde bağımsız bir uzman ve Uygulamalı İstatistik Profesörü olan Kevin McConway, yeni çalışmayı “kesinlikle çok büyük ve yetkin bir şekilde uygulanmış, oldukça ilgi çekici bir araştırma” olarak nitelendirdi. Ancak medeni durum ve kardiyovasküler sağlık ile ilgili kurulan bu bağlantının, çalışmanın konu başlığı kadar net olmadığına inanıyor. McConway söz konusu çalışma ile ilgili olarak, “Bu sadece tek ihtiyacın aşk olduğunu gösteren türden bir senaryo değildir. Aradaki farklılıklar bir şekilde gerçekten medeni durumla alakalı sonuçlar olsa bile, bu yeni çalışma, kafalardaki sorulara yeterince net ışık tutmuyor. Araştırmacılar çeşitli olası mekanizmalara işaret ediyorlar – mesela eşler arasında sadece birinin diğerine destek vermesi, bir eşin kaybından kaynaklanan olumsuz etkiler, evlenme şansının düşük olması zaten kişinin en başta sağlığını kötü etkiler ”açıklamasında bulundu.
Kaynak: IFL Science