Eldiven Kullanımına Karşı Çıkan Cerrahlar

0
387

Amerikan toplumundaki belirli sektörler pandemi sürecinde toplum içinde
maske takılması konusunu “tartışırken” bilim insanları şaşkınlık yaşıyor. İnsanlar bu kadar aşikar bir tıbbi gerçekle yüzleşmekten nasıl kaçınabilir? Ancak bu, bazı grupların diğer insanları korumak için tasarlanan yeni bir aksesuarın benimsenmesine karşı çıktığı ilk sefer değil.


Tıp tarihçisi Thomas Schlich, geçmişte cerrahların ameliyat eldivenlerini
benimsemek konusunda tereddüt ettiğini yazıyor. Eldivenlerden önce, cerrahlar hastalarının vücut boşluklarında çıplak ellerini kullanıyorlardı. Cerrahların nihayet eldivenleri bir gereklilik olarak kabul etmesiyse, on yıldan fazla süren hararetli bir tartışmayı gerektirdi.


Ameliyat eldivenleri konusundaki tartışma, antisepsi (bakterileri yaraya
girdikten sonra öldürmek) karşısında giderek büyüyen asepsi (tam sterillik)
destekçisi hareket nedeniyle gelişti. Asepsi genellikle kaynatma yolunu
kullanarak, doktorun ameliyattan önce tüm aletleri tamamen sterilize etmesini gerektiriyordu. Ama maalesef ki, eller “kaynatılabilir olmayan” nesneler sınıfında yer alıyor.


Alman Cerrahi Derneği 13 Nisan 1898 tarihinde gerçekleştirdiği yirmi yedinci kongrede, tüm bir öğleden sonrayı eldivenler konusuna adadı. Avusturyalı cerrah Alexander Fraenkel, oturumun bilimsel bir toplantı hissi vermediğini ve katılımcıların tüm öğleden sonra boyunca en iyi eldiven modellerini tartıştığını yazdı.


Doktorlar Mikroplarını Başkalarına Yaymamanın Daha İyi Olduğunu Kabul Etmek Zorunda Kaldılar


Fraenkel daha sonrasında bir makale yayınladı ve burada eldiven kullanımını baştan sona yerdi. Fraenkel eldivenlerin, bazı meslektaşlarının ameliyatlarda tam bir sterillik sağlamak için tasarladığı bone, maske ve başlıktan oluşan tuhaf “ameliyat kostümüyle” eşit derecede anormal olduğunu beyan etti.

Schlich’in yazdıklarına göre, çokça tartışma ve deneme ve yanılmanın ardından, bir cerrah “ideal bir eldivenin beş şartı yerine getirmesi” gerektiğini ileri sürdü. Buna göre, eldivenlerin (1) geçirimsiz, (2) esnek, (3) yırtılmaya dirençli olması, (4) deriyi çok sıkmaması ve çok ısıtmaması ve (5) sterilize edilebilir olması gerekiyordu.


1907 yılına gelindiğinde, geçirimsiz lastik eldivenler daha ucuz ve dayanıklı hale gelmişti ve bunlar giderek daha yaygın olarak kullanılmaya başlandı. Ama bu teknoloji hala kusursuz değildi. Schlich’in yazılarına göre, ameliyat sırasında kullanılan aletler ve kemik kenarları bu eldivenleri kolaylıkla yırtıyordu.

Ayrıca eldivenler hala cerrahların dokunma duyularını olumsuz etkiliyordu ve kayganlıkları da bağırsaklar gibi organları kavramayı ve tutmayı zorlaştırıyordu.

Bunlara rağmen, doktorlar kendilerini biraz rahatsız hissetseler bile,
mikroplarını başka insanlara yaymamanın muhtemelen daha iyi olduğunu kabul etmek zorunda kaldılar. Bu durum tanıdık geliyor mu?

Orijinal makale: JSTOR Daily

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here