Antimikrobiyal bir kimyasal olan triklosan, günlük olarak kullandığımız binlerce ürünün içeriğinde mevcut: el sabunları, diş macunları, duş jelleri, mutfak gereçleri ve hatta bazı oyuncaklarda bile.
Laboratuvarda yapılan bir araştırma sonucunda, bu bileşiğin bağırsaklardaki ciddi iltihaplanmalar da dahil olmak üzere, yaygın olarak görülen pek çok sağlık sorununa neden olabileceğini ve bağırsak mikrobiyotasını değiştirerek kolon kanseri gelişimini destekleyebileceğini düşündürüyor.
Fareler üzerinde yapılan deneylerden elde edilen sonuçlar, triklosanın kolon iltihaplanması ve kolon kanserini desteklediğini gösteriyor.
Yapılan bu çalışma sonucunda araştırmacılar, sağlık otoritelerinin triklosanın insan sağlığına olan etkilerini yeniden gözden geçirmesi gerektiğini öneriyorlar. Bu kimyasalla temastan kaçınmak neredeyse imkansız olduğu için, bu uyarı oldukça önemli.
Triklosan en yaygın kullanılan antimikrobiyallerden biridir ve 2.000’den fazla tüketici ürününde mevcuttur.
ABD Ulusal Sağlık ve Beslenme Denetleme Kurulu’nun yürüttüğü araştırmada, teste tabii tutulan bireylerin yaklaşık yüzde 75’inin idrar örneğinde triklosan tespit edildiğini, ve triklosanın ABD nehirlerinde bulunan ilk 10 kirletici maddeden biri olduğu belirtilmiştir.
Massachusetts Üniversitesi Amherst’teki laboratuvarda, 13 üniversiteden bilim insanlarıyla işbirliği yapılarak, triklosanın bağırsak iltihaplanması üzerindeki etkileri araştırıldı.
Triklosan, ilk önce normal ve sağlıklı farelerde test edildi ve kimyasalın düşük dereceli bir iltihaplanmaya neden olduğu görüldü. Bir sonraki aşamada ise, kimyasal kullanılan bu farelerdeki bağırsak iltihabı indüklendi ve sonraki aşamada ise fareler, üç hafta boyunca düşük doz triklosan içeren gıdalarla beslendi.
Aynı işlem, genetik olarak yapılandırılmış ve kendiliğinden bağırsak enfeksiyonu geliştiren farelere de uygulandı. Kendiliğinden gelişen bağırsak enfeksiyonu, günümüzde 3 milyon’dan fazla Amerikalıyı etkileyen bir hastalık.
Fareler, insan kanı plazmasında rapor edilen yoğunlukta beslendikten sonra, deney hayvanlarındaki kolon iltihabı daha da kötüleşti.
Bu kimyasal ayrıca, rektal kanamaya, ishale, karın ağrısına, insanlarda karın bölgesinde görülen spazmlara ve tümörlerin büyümesine yol açan bir iltihaplanma olan kolit gelişimini hızlandırdı. Bir grup farede de yaşam süresini kısalttı.
Araştırma ekibi, triklosanın tam olarak nasıl zarar verdiğini de anlamak istedi. Bu kimyasal, bakteri öldürücü bir bileşik olduğu için, insan sağlığını koruma açısından hayati önemi olan bağırsaklardaki mikrobiyotayı da bozabileceğini düşündüler.
Triklosan kaynaklı bağırsak iltihaplanması görülen farelerin bağırsaklarında daha az bakteri çeşitliliği ve “iyi” bakteriler olarak bilinen bifidobakteriyum‘un daha düşük miktarda olduğu tespit edildi.
Wisconsin-Madison Üniversitesi’ndeki araştırmacı ekip, bağırsaklarında kesinlikle hiçbir bakteri bulunmayan tamamen mikropsuz fareler kullandılar ve bu hayvanlarda triklosan içerikli beslemenin hiçbir etkisi olmadığını gördüler.
Bu bulgu, triklosanın zararlı etkilerinin mikrobiyomdaki değişikliklere bağlı olduğunu düşündürdü. Buna ek olarak, mikroplar ve konağın bağışıklık sistemi arasında önemli bir iletişim aracı olan Toll-benzeri reseptör 4 adlı bir proteinin, triklosanın zararlı etkisi açısından kritik olduğunu gördüler. Bağırsaklarında bu protein olmayan fareler, triklosanın biyolojik etkilerine karşı bağışıklık kazanmış görünüyorlardı.
Çalışma, triklosan etkisini daha iyi değerlendirmek ve önlem politikalarını tekrar güncellemek için acil bir ihtiyaç olduğunu göstermekte.
Kaynak: Science Alert