Okuma çoğu konunun temelidir, ancak birçok çocuk bu konuda ustalaşmak için mücadele eder. 15 yaşındaki her dört Norveçli çocuktan biri karmaşık bir metni anlamıyor.
Ancak yeni araştırmalar, öğrencilerin okumayı öğrenmelerine yardımcı olma çabasında çok umut verici sonuçlar gösteriyor. Öğrencilere seviyelerine bireysel olarak uyarlanmış meydan okumalar vermek önemlidir. Tüm öğrencilere aynı şekilde öğretmek yararlı değildir, çünkü birçoğu ayak uyduramaz.
NTNU Psikoloji Bölümü’nde profesör olan Hermundur Sigmundsson, “Bir önceki çalışma turu, yaklaşımımıza katılan 48 öğrenciyi içeriyordu ve her biri okuma kodunu çözdü” diyor.
Sigmundsson uzun yıllar okuma eğitimi üzerine çalıştı. Bu kez uzmanlığını, birinci sınıf öğrencilerinin okuma sanatını öğrenmek ve ustalaşmak için yeni bir yol denediği İzlanda’daki Vestmannaeyjar’a götürdü.
Profesör Sigmundsson, “Öğrenciler için günlük okul hayatını değiştirmeye odaklandık” diyor.
Çocuklar sıkı bir program takip eder
Çocuklar okul günü boyunca net bir plan izlerler.
- Öğle yemeğinden önce çocuklar önce okuma, matematik ve fen bilimleri gibi temel becerileri öğrenirler. İlk iki ila üç saat boyunca fiziksel olarak da aktif olmaları gerekir.
- Öğle yemeğinden sonra uygulama dersi gelir. Okulun ilk yılında, öğretim okuma becerilerine büyük önem verir. Eğitim, hedefe yönelik uygulama sağlar ve harfler ile harfleri takip eden sesler arasındaki bağlantıyı tanıtır.
- Günün sonuna doğru öğrenciler, ilgi alanlarına göre beş farklı konudan seçim yapabilecekleri “tutku” dersleri alırlar. Bunlar ev ekonomisi, müzik, marangozluk, dikiş veya resim/çizim içerir.
Sigmundsson, “READ adlı bir prosedür geliştirdik. Öğrenme, psikoloji, motivasyon teorisi ve hedeflenen uygulama için en önemli yöntemleri vurguluyor” dedi.
“Önemli olan, okul yılının başında, Eylül’de ve Ocak ve Mayıs aylarında çocukların becerilerini araştırmak, bu da becerilerle ilgili doğru zorlukları sunmamızı sağlıyor” dedi.
Olağanüstü okuma sonuçları
Okuma sonuçları olağanüstü. Tek tek kelimeler, cümleler ve metin için sonuçlara bakmanız yeterlidir:
- Tek kelime: Eylül ayında birinci sınıftaki öğrencilerin %58’i tek kelime okuyabiliyordu. Okuma kodunu çoktan çözmüşlerdi. Mayıs ayına gelindiğinde, oran %100’e yükseldi. Başka bir deyişle, herkes tek kelime okuyabiliyordu.
- Cümleler: Eylül ayında birinci sınıf öğrencilerinin %28’i cümleleri okuyabiliyordu. Mayıs ayında bu oran %96 idi.
- Bağlantılı metin: Eylül ayında, %8’den biraz fazlası bağlantılı metni okuyabiliyordu. Mayıs ayında bu sayı %88’e yükseldi.
Benzer bir Norveç çalışmasında, öğrencilerin %73’ü Mayıs ayına kadar okuma kodunu çözdü. Norveç çalışması aynı ankete dayalı testi kullandı, ancak aynı yöntemi kullanmadı.
Mutluluk için de faydaları var
Sigmundsson, “Vestmannaeyjar sonuçlarının çok önemli olduğunu düşünüyoruz” diyor. “Bu yaklaşım memnun çocuklar, memnun öğretmenler ve memnun ebeveynler ile sonuçlanır.”
Sonuçlar yakın zamanda, 10 yıl boyunca her yıl yaklaşık 50 yeni çocuğa eğitim sağlayacak olan projenin İzlanda’daki geliştirme ve araştırmasına ilişkin ilk makalede yayınlandı. Araştırmacılar daha sonra çocukları da takip edecek. Projenin adı Kveikjum neistann! veya “Kıvılcımı ateşleyin!”
Sigmundsson, “Okuma becerilerini ve günlük okul hayatındaki değişiklikleri ele almanın en önemli nedenleri, çocukların okuma sonuçlarını ve okuldaki mutluluğunu iyileştirmektir” dedi. “Bir önceki yılın birinci sınıf öğrencilerine kıyasla programı tamamlayan grupta sağlık sonuçlarında önemli ölçüde iyileşme gözlemledik.”
Erkek çocukların en büyük sorunu
Okuma ile ilgili sorunlar erkekler arasında kızlardan çok daha yaygındır.
Sigmundsson, “İzlanda’da erkek çocuklar ve göçmenler arasında okuma konusunda belirli zorluklar yaşıyoruz” dedi.
2018 uluslararası PISA araştırmasına göre, İzlanda’daki 15 yaşındaki erkek çocukların yüzde otuz dördü metni anlayacak kadar iyi okuyamıyor. Norveç’te erkekler için bu rakam %26.
“Bu çocuklar metni anlamalarını sağlayacak okuma becerilerine sahip değiller. Bu 18 yıldır böyle. Norveç’te bu oran erkek çocuklarında yüzde 21 ila yüzde 26 arasında değişiyor” dedi.
Kızlar genel olarak çok daha başarılı, ancak yüzde 5 ila yüzde 9 hala mücadele ediyor.
Bunu kabul edilebilir bulmuyoruz. Biyolojik olarak oranın yüzde 2 ila 4 civarında olması gerekiyor” dedi.
DEHB ve yeni yöntem
10 ila 14 yaş arası giderek daha fazla erkek çocuk DEHB ilacı alıyor. Şu anda İzlanda’daki erkeklerin yaklaşık %15’i ve Norveç’teki erkeklerin %4,9’u DEHB için ilaç alıyor. Yeni yöntem onlara da yardımcı olabilir.
DEHB, çok fazla hareketsiz oturma ve aşırı uzun günlerle bağlantılı olabilir. Bu nedenle READ okul günü, dersleri asla 35–40 dakikadan uzun programlamaz. Yeni program ayrıca okul yılı boyunca 72 saat daha fazla fiziksel aktivite içermektedir. Tutku dersi, çocukların neşe ve iyi olma halini tetikleyen hormon olan dopamin seviyesini yükseltmek için çok önemlidir.
Kaynak: Phys
