Rol modeller gelecek vaat eden bilim insanları için önemli. Ama yapılan yeni bir araştırma, Thomas Edison gibi çok çalışmasıyla tanınan bilim insanlarının, Albert Einstein gibi doğuştan zeki olarak görülen bilim insanlarından daha motive edici olduğunu gösteriyor.
Basic and Applied Social Psychology’de yayınlanan ve Penn State’ten Danfei Hu ile William Paterson Üniversitesi’nden Janet N. Ahn tarafından yapılan bir dizi çalışma, başarısı çaba sarf etmekle ilişkilendirilen bilim insanlarının, başarısı doğuştan gelen, sıra dışı bir zekayla ilişkilendirilen bilim insanlarına göre gençleri daha çok motive ettiğini ortaya koyuyor.
Araştırmacılar her birisinde sırasıyla 176, 162 ve 288 katılımcı olan üç çalışma yaptı. İlk çalışmada, tüm katılımcılar bir bilim insanının bilim kariyeri boyunca karşılaştığı sıradan mücadeleler hakkında olan aynı hikayeyi okudu. Ama katılımcıların yarısına bu hikayenin Einstein hakkında olduğu, diğer yarısınaysa Thomas Edison hakkında olduğu söylendi.
Hikayeler aynı olmasına rağmen, katılımcıların Einstein’ın başarısının nedeninin doğal zeka olduğuna inanması daha muhtemel oldu. Buna ek olarak, hikayenin Edison’la ilgili olduğuna inanan katılımcılar bir dizi matematik problemini tamamlamak için daha yüksek bir motivasyon hissetti.
Hu, “Bu durum, insanların genel olarak Einstein’ı başarısı olağanüstü yeteneğiyle ilişkili olan bir dahi olarak gördüğünü onaylıyor. Diğer yandan, ampulü yaratmaya çalışırken 1,000’den fazla defa başarısızlığa uğradığı bilinen Edison ve onun başarısıysa, genel olarak onun kararlılığı, çalışkanlığı ve çaba sarf etmesiyle ilişkilendiriliyor,” diyor.
Einstein’ın Katılımcıların Şevkini Kırdığı Görüldü
İkinci çalışmada, katılımcılar yine mücadele veren bir bilim insanı hakkında olan bir hikaye okudu. Onların yarısına hikayenin Einstein hakkında olduğu, diğer yarısınaysa Mark Johnson isimli gerçekte var olmayan, uydurma bir bilim insanı hakkında olduğu söylendi. Hikayenin Einstein hakkında olduğuna inananlara kıyasla, Mark Johnson’ın hikayesini okuduğunu sananların başarı için sıra dışı bir yeteneğe sahip olunması gerektiğini düşünmesi daha az muhtemel oldu. Ayrıca bu insanların bir dizi matematik problemi üzerinde daha iyi performans göstermesi de daha olasıydı.
Son olarak, yapılan üçüncü çalışmada, araştırmacılar önceki iki çalışmada olan aynı prosedürü uyguladılar ama bir değişiklik yaptılar: Katılımcılar rastgele olarak tanınmayan bir bilim insanı, Einstein ya da Edison hakkında olan bir hikayeyi okumakla görevlendirildi. Sonuçta, tanınmayan bilim insanına kıyasla, Edison katılımcıları motive ederken, Einstein’ın onların şevkini kırdığı görüldü.
Hu, “Bu sonuçlar, insanların bir kişinin başarısını onun çabasıyla ilişkilendirmesinin, onlar için bir dahinin başarı hikayesini duymaktan daha motive edici olduğunu gösteriyor. Büyük ve önemli bir şeyin çok çalışma ve çaba sarf etme yoluyla başarılabileceği mesajı çok ilham verici. Bu bilgi ders kitaplarında ve planlarında bilim alanında başarılı olmanın neleri gerektirdiğiyle ilgili olarak kullandığımız dili şekillendirmeye yardımcı olabilir. Genç insanlar her zaman ilham bulmaya ve çevrelerindeki insanları taklit etmeye çalışıyor. Eğer başarı için mücadele etmenin normal olduğu mesajını verebilirsek bu inanılmaz bir fayda sağlayabilir,” diyor.
Orijinal Makale: Science Daily