American Journal of Preventive Medicine‘de yayınlanan yeni bir çalışma, hamile kadınlar veya bebekleri fazla miktarda şeker tükettiklerinde, çocukların özellikle hafıza ve öğrenme yetilerinde zayıflık meydana geldiğini belirledi. Hamilelik sırasında tatlandırıcılı diyet versiyonların da olumsuz etkileri olduğu görüldü. Fakat meyve tüketiminin yararlı etkileri vardı ve daha yüksek bilişsel puanlarla ilişkiliydi.
Araştırma, şeker tüketiminin, özellikle yüksek fruktozlu mısır şurubu başta olmak üzere, sağlık üzerindeki olumsuz etkilerine odaklanmaktadır. Toplumda şeker tüketimi önerilen sınırların üzerindedir. Sonradan eklenen şekerler, hazırlama veya işleme aşamasında yiyecek ve içeceklere dahil edilirler. Şekerle tatlandırılmış içecekler (SSB’ler) günlük besin tüketiminde en büyük payı oluşturur. Şeker tüketiminin çocukların bilişsel gelişimini olumsuz yönde etkileyebileceğine dair kanıtlar da ortaya çıkmaktadır.
Baş araştırmacı Stefan FW Cohen, “Çalışmamızın amacı hamilelik dönemindeki annelerin ve bebeklerinin şeker tüketimi (sükroz, fruktoz) ile çocukluktaki bilişsel süreç arasındaki ilişkiyi incelemekti. Ayrıca, anne ve çocukların SSB tüketimini, diyet soda ve meyve suyunu içeren diğer içecekleri ve meyve ile çocukluktaki bilişsel süreçler üzerindeki etkilerini bir araya getirdik” diye açıkladı.
Araştırmacılar 1999’dan 2002’ye kadar projeye katılan 1000’den fazla hamile kadının beslenme verilerini topladı. Çocuklarının beslenmeleri, erken çocukluk döneminde değerlendirildi. Çocukluk bilişsel süreci, erken ve orta çocukluk dönemi (3 ve 7 yaşları arasında) olarak incelendi.
Çalışmanın Bulguları
Bu çalışmanın sonuçları, daha fazla meyve ve daha az şeker tüketmenin, hamilelik sırasında diyet ürünlerden kaçınmanın çocuğun bilişsel işlevleri üzerinde anlamlı bir etkiye sahip olabileceğini göstermektedir. Önemli bulgular şunları içerir:
Özellikle annenin SSB içeren ürünleri tüketmesi, çocuktaki yeni problemleri çözmek için sözel olmayan yetenekleri ve sözel belleği içeren çocukluk çağı bilişsellik sürecinin zayıf olmasıyla ilişkiliydi.
Annenin SSB tüketimi, hem sözel bilgi hem de sözel olmayan becerilerle ilişkili daha zayıf bilişsel yetenek ile ilişkiliydi.
Annenin diyet içecek tüketimi, orta çocukluktaki kötü motor, görsel uzamsal ve görsel motor beceriler, ve orta çocuklukta daha zayıf sözel yeteneklerle ilişkilendirildi.
Çocukluk döneminde SSB tüketimi, çocukluk çağında daha zayıf sözel zeka ile ilişkiliydi.
Erken çocukluk döneminde hem meyve tüketimi, çeşitli alanlarda daha yüksek bilişsel skorlar ve daha geniş sözel kapasite ile ilişkiliydi. Meyve ayrıca erken çocukluk döneminde daha gelişmiş görsel motor yetenekler ve orta çocuklukta sözel zeka ile ilişkiliydi.
Meyve suyu tüketiminin, fitokimyasallar ile değil, fruktozun kendisi gibi meyvelerin diğer özelliklerinden kaynaklandığını düşündüren gelişmiş biliş ile ilişkili olmadığı görüldü.
Dr. Cohen, çalışmanın sonuçları ile ilgili olarak yaptığı yorumda şu sözleri dile getirdi:
“Bu çalışma yeni bir Besin Değerleri etiketinin uygulanmasında daha fazla gecikme olmaması gerektiğine dair kanıtlar sunmaktadır. Yeni etiket, eklenmiş şekerler hakkında bilgi sağlamalıdır. Böylece hamile kadınlar ve ebeveynler ek şekerlerle ilgili bilinçli seçimler yapabilir ve alımını daha kolay sınırlayabilir. Bu çalışma aynı zamanda, meyve yönünden zengin olan beslenme biçimlerinin ve ek şekerler yönünden daha düşük olan beslenme biçimlerinin teşvik edilmesi gerektiğini göstermektedir.”
Kaynak: Science Daily
