Bir bilim insanının baldan elde ettiği veriler, bir gün arı yetiştiricilerine arılarının sağlıkları konusunda ipuçları verebilir ve mahsul hastalıkları ya da polen alerjileri gibi durumlar yakın olduğunda bu konuda insanları uyarabilir.
George Mason Üniversitesi’nde biyokimya araştırmacısı olan ve baldaki proteinleri inceleyen Rocio Cornero, amatör arı yetiştiricilerinin çoğu zaman arılarında stres yaratan şeyin ne olduğunu anlamadığını ve balda görülenlerin arıların sağlığı hakkında bilgi sağlayabildiğini belirtiyor.
Arılar polen, toprak ve suyu sindirirken, diğer organizmalardan gelen mantar, bakteri ve virüs gibi protein parçaları da onların midelerine giriyor. Ve temelde arı kusmuğu olan bal da, hem hayvanların kendilerine ait proteinleri hem de temas ettikleri neredeyse her şeyin kaydını içeriyor.
Araştırmacılar baldaki bilgi arşivinin inanılmaz olduğunu ancak yapışkan ve üzerinde çalışması zor olması sebebiyle bilim insanlarının bugüne dek baldaki proteinleri incelemek konusunda sorun yaşadıklarını söylüyorlar.
Peptitleri Baldan Çıkarmak İçin Nanoparçacıklar Kullanıldı
Cornero yaptığı çalışmada daha önce hiçbir araştırmacının başaramadığı bir şeyi başardı ve peptitleri (protein parçaları) baldan çıkarmak için nanoparçacıkları kullandığı bir yöntem geliştirdi. Baldan ayrıştırılan peptitler, sonrasında her protein parçasını oluşturan amino asitlerin sıralamasını belirlemek için kütle spektrometresiyle incelendi. Ardından bu peptitler, bal proteinlerini hangi organizmaların ürettiğini belirlemek için bir protein veri tabanıyla karşılaştırıldı.
Bal örneklerinin 13 tanesi Virginia’dan, iki tanesiyse Cornero’nun doğduğu yer olan Arjantin’deki Mar del Plata’dan elde edildi.
Ballardaki bileşenler arasında, arılardan, mikroplardan ve çok çeşitli bitkilerden gelen proteinler olduğu görüldü. Bir bal örneğindeki peptitler birkaç çeşit bakteriden geliyordu ve bunlar arasında normalde arıların bağırsaklarında yaşayan bazı bakteriler ve hastalıklara neden olan birkaç bakteri çeşidi de bulunuyordu. Bu bal örneğinde, aynı zamanda arıları hasta eden virüs ve parazitlere ait proteinler olduğu da görüldü. Bu sonuçlar, örneğin alındığı bölgede yaşayan arıların, bağışıklık sistemlerinin enfeksiyonlarla savaşmakta daha az başarılı olduğu kış mevsiminde hayatta kalmakta zorluk çektiği
anlamına gelebilir.
Cornero, kovanlardaki polen peptitlerini saymanın, alerjiden mustarip insanlara saman nezlesinin o bölgede muhtemel olarak ne zaman alevleneceğine dair iyi bir fikir verebileceğini de söylüyor. Araştırmacılar aynı zamanda, ballarda bitki virüsü proteinleri de bulduklarını ve bunun yerel mahsuller için tehlikeli olabilecek hastalık türlerinin bir göstergesi olduğunu belirtiyorlar.
Cornero şimdi, arı yetiştiricilerinin ballarına bir ölçme çubuğu sokarak hızlıca kovanlarının sağlık durumunu ölçebilecekleri hızlı bir protein testi geliştirmeyi umuyor.
Orijinal makale: Science News