JNeurosci’da yayınlanan bir dişi fare çalışmasının ortaya koyduğu sonuca göre, Alzheimer hastalığının en kuvvetli genetik risk faktörü, beynin başlıca yakıt kaynağını kullanılabilir enerjiye dönüştürme becerisini bozabiliyor. Araştırma, risk genini taşıyanlarda beynin enerjiyi dönüştürmesini destekleyici tedavi stratejilerinin hastalık riskini düşürebileceğini ya da hastalığın ortaya çıkma zamanını geciktirebileceğini ileri sürüyor.
İnsanların yaklaşık yüzde 20’si, Alzheimer hastalığına yakalanma risklerini yükselten ve ApoE4 adı verilen apolipoproteinin insan versiyonunu üretir. Nadir görülen ApoE2’yi üreten yüzde beşlik bölümse, Alzheimer’a karşı biraz korunma göstermektedir.
Liqin Zhao ve meslektaşları, bu ApoE varyasyonlarının, glikoz ve keton cisimlerini hücreler tarafından kullanılacak enerjiye dönüştüren kimyasal reaksiyonlar üzerindeki etkisini incelediler. İncelenen bu varyasyonlar arasında, Alzheimer hastalığı için bir risk ya da korunma oluşturmayan ve en yaygın olarak görülen ApoE3 de vardı. Üç çeşit proteine sahip olduklarını gösteren beyinler, süreci daha farklı bir biçimde yönettiler ve bu da onların Alzheimer için risk ya da korunma oluşturmaları üzerindeki farklı etkilerinin altında yatan neden olabilir. ApoE4’e sahip beyinler glikozu kullanmakta zorluk yaşasalar da, onların enerji eksikliğini telafi etmek için beynin ikinci yakıt kaynağı olan keton cisimlerini kullandıkları görüldü.
