Ağaçların da Kalp Atışları Var

0
1994

Geceleri ormanlarda yalnız başına kalan birçok insan, bir şekilde  ağaçların hareket ettiğinden şüphelenmiştir. J.R.R. Tolkien, bu düşünceyi bazı eserlerinde kullanmıştı. Bilim insanları, geleneksel hikayeler ve batıl inançlardan kaynaklı bu korkunun ötesinde, ağaçlarla ilgili yeni bir şey keşfettiler. Bazı ağaçlar dallarını gece boyunca birkaç kez kaldırıp indiriyorlardı. Bu hareket, ağaçların kalp atışı olarak değerlendirildi. Bu ilginç hareket, dallar içerisinde bir tür su ve şeker nakli döngüsü anlamına geliyor olabilir. Yine de nedeni henüz tam olarak hala bilinmiyor.

Bitkiler,  fotosentez yapabilmek için daha karmaşık moleküllerin oluşturulduğu temel yapı bloğu olan glikoz ve suya ihtiyaç duyarlar. Ağaçlar için bu, köklerden yapraklara suyu taşımak anlamına gelir. Bu eylemin gündüz saatlerinde gerçekleştiği düşünülüyor. Yeni çalışmalar ise gerçek durumun bundan daha karmaşık olduğunu gösterdi.

Bitkilerin damarları olarak ifade edilen trakeitler boyunca ağaçlardaki suyun hareketini izlemek kolay bir iş değil. Ama neler olduğunu öğrenmenin başka yolları da var. Bazı ağaçlar güneşi tekrar karşılamadan önce, gece boyunca  dallarını 10 santimetreye kadar indirir. Bu hareket çıplak gözle görülemeyecek kadar yavaş olduğu için, sadece belirli ağaç türlerinin bunu yaptığı düşünülüyordu. Fakat şimdi bu hareketin daha yaygın olduğu öğrenildi.

Su Döngüsü

Danimarka Aarhus Üniversitesi’nden Dr. András Zlinszky, 22 ağaç ve çalı türünün dallarının ve yapraklarının kesin yerini ölçmek için bir lazer tarama tekniği kullandı. Dr. Zlinszky geçtiğimiz yıl yürüttüğü çalışmanın sonucunda, beklenmedik hareket döngülerine rastladı. Bu gözlemlerini de yaptığı araştırmanın makalesinde yayınladı.

Zlinszky yaptığı açıklamada, “Önceden bilinmeyen periyodik bir hareketin, iki ila altı saat arasında ancak 1 santimetre kadar olduğunu tespit ettik. Hareket, muhtemelen bitkilerin içindeki su basıncı değişimlerine bağlı ve  bu, ağaçtaki suyun etkili bir şekilde tüm gövdeye  pompalandığı anlamına gelir. Suyun gövde içinde dolaşımı, daha önce de belirttiğimiz gibi,  sabit bir akış değildir,” dedi.

Çoğu ağaç, dallarını indirerek, geceleri “uyku” evresine geçer ve sabahları farklı zamanlarda  dallarını tekrar yükselterek farklı pozisyonlara getirir. En belirgin örnek olarak, bir manolya ağacı (Magnolia gradiflora), dallarını günde tam üç farklı pozisyonda hareket ettirerek, değişen su basıncını ve dolayısıyla bir gece boyunca gövde ve dallara su pompalandığını gösterir. Bu bulgular, ağaç gövdelerinin bir gece boyunca hafifçe daralıp genleştiğini işaret ediyor.

Çalışma, ağaçların bizim henüz keşfetmediğimiz bir hayatları olduğunu, kendi aralarında kaynakları paylaşabileceklerini ve birbirleri ile iletişim kurabildiklerini iddia eden çalışmaların bulunduğu gittikçe büyüyen bir literatürün sadece bir örneğidir.

Asırlık halk hikayelerinin doğrulanmasının yanı sıra  bu bilgi yararlı olabilir. Yazarlar, normal hareket şekillerindeki alışılmadık değişikliklerin, ağaçlarda stres ve hastalığı teşhis etmenin bir yolu olabileceğini ve böylece hastalıklarla ilgili erken teşhis koyulabileceğini umuyorlar.

Kaynak: IFLSCIENCE

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here