“Aç ve gergin” ifadesinin bir uydurmadan ibaret olmadığı kanıtlandı. Guelph Üniversitesi’ndeki araştırmacıların fareler üzerinde yaptıkları çalışmanın sonuçlarına göre, aç olduğumuzda aniden düşen kan şekeri ruh halimizi olumsuz yönde etkileyebiliyor.
Araştırmacılar konu kötü ruh halleri ve stres olduğunda, insanların hemen psikolojik faktörleri düşündüğünü, metabolik faktörleri ise göz önüne almadıklarını belirtiyorlar. Ancak yapılan çalışmada, kötü yeme alışkanlıklarına bağlı olarak kandaki glikoz seviyesinde meydana gelen değişimlerin ruh hali üzerinde kalıcı bir etki yapabildiğine dair kanıt bulduklarını söylüyor ve hipogliseminin çok kuvvetli bir fizyolojik ve psikolojik stres etkeni olduğunun altını çiziyorlar.
Psychopharmacology’de yayınlanan çalışmada, farelere glikoz emilimini engelleyen bir ilaç enjekte edilerek hipoglisemi durumuna girmeleri sağlandı ve hayvanlar belirli bir hazneye konuldular. Bir başka seferde ise, onlara su enjekte edildi ve öncekinden farklı bir hazneye alındılar. Farelere istedikleri hazneye girebilme şansı tanındığında, hayvanlar hipoglisemi deneyimledikleri durumdayken konuldukları hazneye girmekten ciddi şekilde kaçındılar.
Bu derecedeki bir kaçınma davranışının stres ve endişe göstergesi olduğunu söyleyen araştırmacılar, fareler hipoglisemi yaşadıktan sonra onlara yaptıkları kan testinde, fizyolojik stres göstergesi olan kortikosteron miktarının yükselmiş durumda olduğunu gördüler. Ayrıca hayvanların glikoz emilimini engelleyen ilaç verildikten sonra daha durgun ve hareketsiz oldukları da gözlemlendi.
Hipoglisemi Durumunda Depresif Bir Ruh Hali Ortaya Çıkıyor
Bu durumun sebebinin farelerin kaslarını hareket ettirebilmek için glikoza ihtiyaçları olmasından kaynaklanabileceği olasılığını değerlendiren araştırmacılar, hayvanlara yaygın olarak kullanılan bir antidepresan verdiklerinde durgunluğun ortadan kalktığını ve farelerin normal bir şekilde hareket etmeye başladıklarını gördüler.
Araştırmacılara göre, farelerin kaslarının hala glikoz almıyor olmasına rağmen davranışlarında meydana gelen bu değişimin sebebi, hayvanların hipoglisemik durumdayken stres yaşamaları ve depresif bir ruh hali içinde olmaları.
Sonuçlar İnsanların Tedavisinde De Etkili Olabilir
Çalışmada elde edilen sonuçlar, anksiyete veya depresyon hastası olan insanların tedavisi için de etkili olabilir. Bir insanı depresyon ve anksiyete hastalıklarına sürükleyen faktörler bir başkasınınkilerden farklı olabilse de, araştırmacılara göre şimdi beslenmenin de bu rahatsızlıklar için bir sebep olduğu bilindiği için olası tedavi yöntemlerine yeme alışkanlıkları da dahil edilebilir.
Bu bulguların aynı zamanda depresyon ile obezite, diyabet, bulimia ve anoreksiya gibi hastalıklar arasındaki bağlantıya da ışık tutabileceği düşünülüyor.
Kötü ruh hali ve kötü beslenmenin kısır bir döngüye dönüşebileceği; çünkü kendisini iyi hissetmeyen bir insanın yemek yemek de istemeyebileceği konusunda uyarıda bulunan araştırmacılar, şimdi kronik, uzun vadeli hipogliseminin depresyondakilere benzer davranışların gelişimine katkı yapıp yapmadığını belirlemeyi amaçlıyorlar.
