Chandrasekhara Venkata Raman (1888-1970) ışığın saydam bir malzemeden geçmesiyle bir kısmının bükülerek farklı dalga boyları oluşturduğunu keşfederek ünlenen Hintli bir fizikçidir. Bu olgu, onun adından hareketle Raman saçılımı ya da Raman etkisi olarak anılır. Lakin onun içine girdiği Nobel Fizik Ödülü beklentisi hayatını etkiledi. Raman bu etkiyi keşfeder keşfetmez Nobel Fizik Ödülü alacağı beklentisine girdi. Ancak 1928’te ödülü Owen Richardson aldı. O da 1929 yılında ödülü alacağını düşünerek beklentisini sürdürdü. Fakat o yıl da Louis de Broglie ödüle değer görüldü. 1930’a gelindiğinde Raman o yıl artık ödülü alma sırasının kendisine geldiği konusunda kesin kanaate vardı. Uçak biletini bile almıştı. Her gün gazete alıyor ve haberlerde ismini arıyordu, Nobel haberini göremeyince de gazeteyi fırlatıp atıyordu. Beklentileri o yıl boşa çıkmadı, Raman, Nobel Fizik Ödülüne layık görüldü. Bir kapı açmıştı. Bilim alanında Nobel Ödülü kazanan ilk Asyalı ve beyaz ırk mensubu olmayan bilim insanıydı. O kapıdan kendisi gibi fizikçi olan yeğeni, Subrahmanyan Chandrasekhar da geçti, 1983’te Nobel Fizik Ödülü’nün sahibi oldu.
Sayın Enis
Merhaba
Açaba Nobel ödülü niçin bu kadar önemli görülüyor?… bunun bir açıklamasını da yazar mısınız 🙂
Raman için önemi neydi? Sanki yaptığı işten çok daha önemli olduğunu görüyormuş hibi.
Ben olsam umrumda olmasdı sanırım.