Havuz suyu dezenfektan gibi kokar. Onun aynı anda sizi hem suya girmekten caydıran hem de birisinin sizin orada yüzmeniz için suyu hazırladığına dair güvence veren aşırı boyutta, antiseptik bir kokusu vardır. Suda klor vardır; o zaman temiz olmalıdır. Sadece suyu koklayın.
Ama maalesef ki, havuzlarda bolca klor kullanıyor olmamız insanları tehlikeden korumuyor (ve havuzlara idrarlarını yapan onca insan da bu konuda yardımcı olmuyor). Hiçbir şeyden olmasa, havuz suyundaki patojenler nedeniyle hasta olmanız, doğal bir su kaynağına kıyasla daha muhtemeldir. Bu bilgiler Hastalık Kontrol Merkezi’nin (CDC) temizlenmiş “eğlence amaçlı” ve temizlenmemiş sular üzerine yakın zaman önce yaptığı iki çalışma neticesinde ulaşılan bilgilerdir. CDC genellikle bu tip salgınları takip eder –patojenlerden kaynaklananları- ama klora dayanıklı mikroplar nedeniyle artan tehlike yüzünden, onlar sudan kaynaklanan enfeksiyonları daha yakından izlemeye başladılar. CDC’deki araştırmacılar, bu mikropların şu anda salgının başlıca nedenleri olduğunu belirttiler. Eğer merak ediyorsanız, bir “salgın,” aynı anda ve aynı maruz kalma süresinde, iki veya daha fazla insanın benzer hastalıklara yakalanması olarak tanımlanır. 2000 ile 2014 yılları arasında, temizlenmiş eğlence amaçlı suların neden olduğu 493 salgın meydana geldi (yani havuzlar, jakuziler, spalar veya su parkları gibi yerlerden) ve bunlar sonucunda 27.219 vaka ile sekiz ölüm kaydedildi. Sekiz ölüm.
Aynı süreç zarfında, göller, nehirler veya okyanuslar gibi temizlenmemiş sulardan kaynaklanan sadece 140 salgın meydana geldi ve bu salgınlar nedeniyle 4958 hastalık vakası kaydedildi. İki kişi öldü.
Havuzlardaki Tehlikeler
Tam olarak kaç kişinin temizlenmiş ve kaç kişinin temizlenmemiş suların olduğu yerleri ziyaret ettiğini bilmeden, bunun havuzların doğaları gereği göllerden daha tehlikeli oldukları anlamına gelip gelmediğini bilemeyiz. Ama çok çok daha fazla insan plajlardan ziyade otellerde hastalanıyor gibi görünüyor.
Temizlenmiş ve temizlenmemiş sularda insanların kaptıkları enfeksiyonların türleri çeşitlilik gösterse de, çalışmalarda rastlanan bir ortak nokta vardı: dışkı. İnsan dışkısı. Problemlere sebep olan çoğu patojen, dışkı-ağız yolunu takip eder; bu da dışkının bulaştığı bir insanın suda yüzmesi, mikronun onun anüsünden suya geçmesi ve bir başkasının o suyu ya yutması ya da havaya sıçrayan damlacıkları nefes yoluyla içine çekmesi anlamına gelir. Örneğin, temizlenmiş sulardan kapılan hastalıkların yaklaşık yüzde 80’i, hayvanların bağırsaklarında yaşayan ve dışkıdan su kaynaklarına yayılan bir parazit olan Kriptosporidyum nedeniyle gerçekleşir. Temizlenmemiş sulardan meydana gelen hastalıklar daha çeşitlidir ancak bunların da başlıca suçluları yine dışkıdan kaynaklanma eğilimindedir. Tüm vakaların yüzde 30’undaki en büyük suçlu, kusma ve dışkı yoluyla bulaşan Norovirüstür. En yaygın bakteriyel enfeksiyon olan Şigella ise ishal yoluyla yayılır.
Havuzlarda ve spalarda insanları hasta eden diğer çoğu patojene karşı klor koruma sağlar ama Kripto klorlu suda bir haftadan fazla yaşayabilir. Bu durum, parazitin o suda yüzen herkese ve sonra da parazitin bulaştığı tüm o insanların yüzdüğü yerde yüzen diğer insanlara geçmesini kolaylaştırır. Salgınlar böyle meydana gelirler.
Peki Çözüm Ne?
Salgınlardan kaçınmak havuzlardan uzak durmak kadar kolay olabilir ama bunu söylemek kolay, yapması ise zordur. Yaz sıcak ve havuzlar da serinleticidir. Çoğu insan için havuza gitmek hem en büyük sosyal aktivite hem de yaz sıcağından uzaklaşmanın en iyi yoludur. Yakın zaman önce ishal hastalığı geçirmiş birinin yüzmesine izin vermeyecek kadar sorumluluk sahibi bir insan veya ebeveyn olmanın yanı sıra, CDC bunun için başka bir seçenek öneriyor: test şeritleri alın. Bunları çeşitli mecralardan temin edebilirsiniz ve onlarla havuzlardaki klor ve pH seviyelerini ölçebilirsiniz. Bu şeritler hafif ve taşınabilirdir ve onları çantanızda taşıyarak havuz suyunu test etmeyi bir alışkanlık haline getirebilirsiniz.
Eğer deniz, göl ya da bir nehir yakınında ya da kenarında yaşıyor olacak kadar şanslıysanız oralara gidin. İçinde birçok insanın yüzdüğü her su muhtemelen potansiyel patojenlerle dolu olacaktır ama en azından, suyun bünyesi ne kadar büyük olursa, suyun seyrelme oranı da o kadar fazla olur. Bu şekilde, insanların idrar ve dışkılarından yayılan patojenler daha geniş bir hacme dağılır ve bu da parazit ya da bakteri yutmanızı daha az muhtemel kılar. Ve eğer bir otel havuzuna gitmeden duramıyorsanız, o zaman en azından jakuziden uzak durun.
