1. Vücut Yapısını İyileştirir
Oruç, başta hormonlar ve yağ metabolizması üzerindeki etkileri olmak üzere çeşitli şekillerde daha iyi bir vücut kompozisyonuna katkıda bulunur. Pek çok sporcu vücutlarındaki yağ oranını düzene sokmak için belirli aralıklarla oruç tutarlar. Bu uygulamanın adı, -aralıklı açlık- anlamına gelen intermittent fasting‘dir.
2. Tokluk Hissini Destekler
Yağlı dokular, birkaç farklı hormon üreten bir tür endokrin organı gibi davranır. Bu hormonlardan biri olan leptin, tokluk hissini etkiler. Oruç tutmak ise bu hormonu dengeleyerek açlık seviyesini ve yemek sonrası tokluk hissini önemli ölçüde etkiler. İlk başlarda oruç ile leptin düzeyi düşer. Ancak bir süre sonra leptin direnci azalır. Leptin sinyallerine daha duyarlı olmak, tokluk hissini arttırır.
3. Metabolizmayı Hızlandırır
Leptin, esas olarak “tokluk” hormonu olarak bilinmesine rağmen, tiroid hormon üretimini de arttırır. Artmış leptin duyarlılığı, çalışmayan bir tiroidiniz varsa metabolizmanızın hızını artırır.
4. Yağ Yakımını Destekler
Yağ yakma durumu, oruç ve sağlıklı yağlarla oluşturulmuş bir beslenme şekliyle geliştirilebilir. Karaciğer ve böbrekler gibi organlar çevresinde depolanan aşırı yağ, organların işlevlerini yerine getirmelerini engeller. Oruç, kalori kısıtlamadan daha hızlı bir şekilde yağ yakmaya yardımcı olur.
5. İnsülin Hassasiyeti
Oruç tutarken, vücuda sabit dozda şeker verilmediği için, vücut daha az insülin salgılar. Bu hormonun daha düşük seviyelerde olması, insülin direnci olanlarda duyarlılığın artmasına yol açar. Aşırı yağlanma bu dirence katkıda bulunur. Vücudun aşırı yağlanması, kanın ve beslenmenin işini yapmasını engelleyerek insülin direncini arttırır. Diğer bir deyişle, şekerin içeri girmesine izin vermek için hücre zarlarındaki gözenekleri açar.
6. Kalp Damar Sağlığını Korur
Özellikle metabolizma ile ilişkili sağlık sorunları olan insanlar için oruç tutmanın temel faydalarından biri, kalp ve damar sağlığıdır. Oruç, kan dolaşımını düzenler ve yüksek kolesterol gibi sağlık sorunlarının olumsuz etkilerinin azaltılmasına yardımcı olur.
7. Kan Basıncını Düşürür
Oruç tutan çoğu insanda ilk hafta boyunca daha az kan basıncı görülür. Kan basıncının düşmesini sağlayan en önemli faktör ise daha az tuz alımı ve idrar yoluyla tuz kaybının artmasıdır.
8. Kan Şekerini Düzenler
Oruç tutan bireylerde kan şekeri ilk bir kaç gün için yaklaşık % 30 oranında düşer. Hiperglisemisi olan kişiler için bu oran önemli bir avantajdır. Bu düşüş genellikle insanları daha az enerjik hissettirir. Ancak kan şekeri seviyesi oruçla birlikte dengelenenir. Uzmanlar, oruç tutmanın kalp kaslarının performansını arttırdırğını, serbest radikalleri azalttığını ve damarları genişlettiğini ifade ediyorlar.
9. Yaşlanmayı Yavaşlatır
Uzun ömürlü ve sağlıklı yaşlanma için oruç tutmaya yönelik araştırmaların yapıldığı bilinmektedir. Ancak insanlar üzerindeki kontrollü testler henüz ilk aşamasındadır. Daha iyi bir kan kompozisyonu, daha sağlıklı yaşlanma ve daha sağlıklı olmak demektir.
10. İltihaplanmayı Azaltır
İltihaplanmanın birçok nedeni vardır, ancak sağlıksız beslenme, serbest radikallerin ve iltihaba neden olan gıdaların tutarlı bir kaynağıdır. Rafine şeker, rafine edilmiş karbonhidratlar, alkol, et, süt ürünleri ve kızarmış veya közlenmiş gıdalar iltihaplanmayı tetikler. Ancak beslenme türü tek kaynak değildir – metabolik reaksiyonlar süperoksit ve hidrojen peroksit gibi serbest radikaller de üretir.
Orucun inflamasyonu azalttığı başka bir yol ise daha iyi bir hormon dengesidir. Birçok çalışma, düşük insülin seviyeleri ve gelişmiş insülin duyarlılığının, serbest radikallerin neden olduğu oksidatif stresi azalttığını göstermiştir.
11. Oksidatif Stres Direncini Artırır
Serbest radikallerin neden olduğu hasarlar erken yaşlanmaya neden olur. Orucun faydaları arasında daha az oksidatif stres ve daha sağlıklı gen sinyalleri yer alır. Bu faydalar, vücudun oksidatif stresinin düşmesine neden olur. Bu durum, genleri, hücreleri ve dokuları yaşlanma sürecinde sağlıklı tutan bir özelliktir.
12. Hücreler
Hücreler yaşlandıkça vücuttaki kontrollerini kaybederler ve bu durum dokularda hasara neden olur. Oruç, vücudu hücre geri dönüşümüne, hücresel düzeyde otofaj denen bir sindirim sürecine yönlendirir. Vücut ayrıca hayatta kalmak için kaynakları optimize etmek adına arızalı hücreleri ve eski dokuları hedefler. Oruç seçici koruma yoluyla arızalı hücrelerin ve dokuların yok edilmesini destekler. Sağlıklı dokuları korur çünkü bu dokular olumsuz koşullara yanıt verirler.
13. Kanser Hücrelerinin Büyümesini Önler
Oruç tutarken vücut daha az IGF-1 (insülin benzeri büyüme faktörü 1) üretir. IGF-1’in, kanserin tüm vücutta çoğalmasına yardımcı olan bir hormon olduğu düşünülmektedir. Azaltılmış IGF-1 üretimi, inatçı tümör büyümesi ve yayılma olasılığını azaltır. Bu, oruç tutmanın sadece kanserin ihtiyacı olan kaynakların değil, aynı zamanda rkanserli hücrelere yapışıp gelişmesine yardımcı olan hormonları da temizlemesine yardımcı olabileceği anlamına gelir.
14. Beyni Korur
Son yıllarda yaşlanma ve beyin fonksiyonu üzerineki çalışmalar büyük ölçüde artmıştır. Hayat beklentileri, düşündüğümüzden çok daha fazla arttı. Halkın yaşamın tüm aşamalarında beyin sağlığına olan yoğun ilgisi, incelikli, sağlıklı ve eksiksiz zihinsel yetkinliklerle yaşlanma arzusunu yansıtıyor. Neyse ki oruç, beyninizdeki koruyucu mekanizmaları devreye sokuyor.
15. Zararlı Protein Üretimini Azaltır
Özellikle beyinde iltihaba neden olan birçok protein ve metabolik yapı vardır. Oruç ve kalori kısıtlaması, serbest radikallerin ve inflamatuar sitokinler gibi tahriş edici proteinlerin üretimini engeller. Görüntülemeler, bunların erken dönemdeki beyin yaşlanmasına katkıda bulunduğunu ve oruç tutmanın insanları bu etkilerden koruyarak, zararlı proteinlerin üretimlerinin azaltılabildiğini göstermektedir. Kanıtlar, orucun serbest radikal hasarı ve inflamatuar sitokin üretimini yavaşlatmakla kalmayıp, aynı zamanda açlık sırasında koruyucu sitokin üretimini arttırdığını göstermektedir.
16. Sağlıklı Stres Yanıtını Teşvik Eder
Hafif stres vücut için iyidir. Vücut strese meydan okur ve stres ortadan kalktıktan sonra daha da güçlenir. Oruç beyinde az miktarda stres uygular. Bu stresin, hayvan modellerinde nöronları hasara ve ölüme karşı koruyan bir dizi eylemden oluşan setlerin meydana gelmesini sağladığı görülmüştür.
17. Ciltteki Kollajen Yapıyı Destekler
Beslenme şekli cilt görünümü için önemlidir. Oruç da cilt bütünlüğünü artırabilir. Yüksek kan şekeri, kollajen yapısını değiştirir, gücünü ve direncini zayıflatır. Oruç kan şekerini önemli ölçüde azalttığından, yaşlanmayı geciktiren ve kollajen yapıyı koruyan önemli bir faktördür.
Kaynak: Global Healing Center
Oruç tutarken farkettiğim şey egzemanin azalması hatta yokolmasıydı bunu gerçekten hafife almamak lazım yüzümde özellikle kafam içerisinde saçlı derideki dermatitlezyonları şuan yok oldu 1 yıldır bununla uğraşırken artık orucu yaşam felsefesi edineceğim sanırım