2013 yılında, Danimarkalı araştırmacılardan oluşan bir ekip, 5,200 erkek üzerinde yürüttükleri 16 yıl süren çalışmalarının makalesini BMJ Heart dergisinde yayınladı.
İyi bir tıbbi veri bankası sağlayan yaklaşık 5,200 kişinin üçte birinden fazlası, çeşitli nedenlerden dolayı deneylerin sona ermesinden kısa süre sonra vefat etti.
Örneklemin, dinlenme kalp hızlarını ölüm oranıyla eşleştirmek, araştırmacıların daha yüksek kalp atışının ölüm riski ile ilişkili olduğuna inanmalarını sağlamıştır.
Nabızlarının dakikada 71 ila 80 arasında olanların, bu süre zarfında, nabızları 50’nin altında bir dinlenme oranına sahip olanlara göre, % 51 daha fazla ölüm riski vardı. Nabzı 81 ila 90 olanlarda bu risk iki katına çıktı. 90 ve üzeri nabızda ise üç katına çıktı.
Bunun, zindelik veya kardiyovasküler hastalık riski ile ilgili olduğunu düşünüyorsanız, araştırmacılar bu faktörleri de dikkate aldılar. Aksi halde iyi durumda olan kişiler bile risk altında görünüyorlardı.
Peki Diğer Canlılar?
Gördüğümüz gibi, insanlar ortalama olarak dakikada yaklaşık 60 ila 70 atımlık bir kalp hızına sahipler. Yaklaşık 70 yıl yaşıyoruz ve kalbimiz 2 milyardan fazla atış sayısı yapıyor.
Tavuklar dakikada yaklaşık 275 vuruştan daha hızlı bir kalp atışına sahiptir ve sadece 15 yıl yaşarlar. Bu da ömürleri boyunca, yaklaşık 2 milyar atım anlamına geliyor.
Şanslı gözüküyoruz. Bir balina dakikada yaklaşık 20 vuruş yapar ve bizden sadece biraz daha uzun yaşar. Bizden sadece bir milyar kalp atışı daha az.
Bir fil? Yaklaşık olarak 70 yıl boyunca dakikada 30 vuruşa sahiptir ve ömürleri genellikle insan ömründen uzundur.
Minik hamsterlar ise dakikada 450 atım hızına sahip. Ortalama ömürleri ise 3 yıl. Bu da bir milyardan biraz daha az bir kalp atışı demek oluyor.
Tüm bu verileri kaba bir düzende ele alırsak, hızlı yaşa genç öl deyiminin büyük ve küçük tüm canlılar için geçerli gibi göründüğü anlaşılıyor.
Kaynak: Science Alert