İnsanlar bir diş fırçası, bir araba, bir ağaç (herhangi bir tek obje) gördüklerinde, beyinleri otomatik olarak onu o objenin birlikte bulunmasının ve görülmesinin doğal olduğu başka şeylerle ilişkilendiriyor. Bu durum, insanların çevreleri için bağlam oluşturmalarına ve dünya için beklentiler belirlemelerine olanak tanıyor.
Nature Communications’da yayınlanan bir çalışmada, araştırmacılar makina öğrenimini ve bir beyin görüntüleme yöntemini kullanarak, bu “birlikte bulunma” olgusunun kapsamını ölçtüler ve bununla ilgili olan beyin bölgesini belirlediler.
Çalışmanın araştırmacılarından olan Johns Hopkins Üniversitesi’nden bilişsel bilimci Mick Bonner, “Biz bir buzdolabı gördüğümüz zaman sadece bir buzdolabına baktığımızı sanıyoruz ama aynı zamanda, zihnimizde bir mutfakta bulunan ve bir buzdolabıyla ilişkilendirdiğimiz diğer tüm şeyleri de düşünüyoruz. Bu, bu durumun ölçüldüğü ve gerçekleştiği beyin bölgesinin belirlendiği ilk sefer,” diyor.
İki bölümden oluşan çalışmada, Bonner ve Pennsylvania Üniversitesi’nde bir psikoloji profesörü olarak görev yapan Russell Epstein, resimlerdeki her objenin etiketlenmiş olduğu binlerce manzara resmi bulunan bir veri tabanını kullandılar. Veri tabanında ev, şehir yaşamı, doğa resimleri vardı ve resimlerde her fincan, araba, ağaç ve benzeri şey için etiketler bulunuyordu.
Beyin Aktiviteleri Fonksiyonel Manyetik Rezonans Görüntüleme Yöntemiyle İzlendi
Obje birlikte bulunma olgusunu ya da belirli objelerin ne sıklıkta diğerleriyle birlikte göründüğünü ölçmek için, araştırmacılar bir klavye görüldüyse bir kalem görme veya bir bulaşık makinası görüldüyse bir tekne görme olasılığını ortaya koyan bir istatistiksel model ve algoritma yarattılar.
Bu bağlamsal ilişkiler ölçüldükten sonra, araştırmacılar bu bağlantıları yöneten beyin bölgesini haritalandırmaya giriştiler.
Katılımcıların beyin aktiviteleri fonksiyonel manyetik rezonans görüntüleme (fMRI) yöntemiyle izlenirken, ekip onlara tek obje resimleri gösterdi ve tepkileri bu birlikte bulunma bilgisini takip eden bir bölgenin bulgularını aradı. Araştırmacıların belirlediği nokta, görsel kortekste bulunan ve genellikle uzamsal görüntülerin işlenmesiyle ilişkilendirilen bir bölgeydi.
Araştırmacılar insanların bağlam dışı objeleri tanımakta daha yavaş olduklarını uzun zamandır biliyorlardı. Ekip yapılan bu çalışmanın, görsel çevrede bulunan objeler arasındaki ilişkileri ölçen ilk büyük ölçekli deney olduğuna ve bu görsel bağlamın beyinde nasıl ifade edildiğine ilk kez ışık tuttuğuna inanıyor.
Orijinal makale: Science Daily