Bazı insanlarda, hiçbir miktardaki egzersiz ve diyet kiloları uzak tutmuyor. Bazılarındaysa, zayıflık doğal olarak geliyor. Şimdi, bilim insanları bunun nedenlerinden birini biliyor olabilirler. Obezitenin genetiği üzerinde bugüne kadar yapılan en kapsamlı çalışmalardan birinde, araştırmacılar şanslı taşıyıcıları kilo almaktan koruyan nadir gen varyantları olduğunu belirlediler.
Yapılan çalışmada, araştırmacılar Meksika, ABD ve Birleşik Krallık’tan olan 640,000’i aşkın insanın genomlarını dizilediler ve dikkatlerini sadece genomun proteinleri kodlayan kısmı olan ekzoma yönelttiler.
Sonrasında, araştırmacılar daha düşük ya da daha yüksek vücut kitle indeksleriyle (VKİ) ilişkili olan genlerdeki mutasyonlara baktılar. VKİ ile ilişkili olan 16 genden beşi, G proteini kenetli reseptörler olarak bilinen hücre yüzey proteinlerini kodluyordu. Bunların kilo üzerinde etkisi olduğu yönündeki kanıtlara ilave olarak, bilim insanları bu beş genin hepsinin de, beynin açlığı ve metabolizmayı düzenleyen bir bölgesi olan hipotalamusta ifade edildiğini buldular.
GPR75 Varyantları 3,000 Kişiden Sadece Birinde Görülüyor
Bu genlerden birinin (GPR75) varyantlarının VKİ üzerinde en büyük etkiyi yaptığı görüldü. Araştırmacılar Science’da yayınlanan çalışmada, bu genin bir kopyasını etkisiz hale getiren mutasyonlar taşıyan bireylerin kilosunun, genin çalışan versiyonlarına sahip insanlara kıyasla ortalama 5,3 kilogram daha düşük olduğu ve bu insanların obez olma olasılığının da yarı yarıya az olduğu bulgusuna ulaştılar.
Araştırmacılar GPR75’in kilo alımını nasıl etkilediğini görmek için, farelerde bu genin bir kopyasını çalışmaz hale getirdiler. Bu hayvanlar yüksek yağ içerikli bir diyetle beslendiklerinde, kontrol grubundaki farelere kıyasla yüzde 44 daha az kilo aldılar. Genetiği değiştirilen farelerin aynı zamanda daha iyi bir kan şekeri kontrolleri vardı ve insüline karşı da daha duyarlılardı.
Ancak geni etkisiz hale getiren GPR75 varyantları nadirler ve 3,000 kişiden sadece bir tanesi onları taşıyor gibi görünüyor.
Bilim insanları GPR75’in potansiyel bir ilaç hedefi olabileceğini söylüyorlar. GPR75 reseptörünü aktive ettiği kanıtlanmış olan iki molekül var ama onu devre dışı bırakan ilaçlar, obeziteyle mücadele eden hastalara yeni ilaç seçenekleri sunabilir.
Çalışmanın liderliğini yapan Luca Lotta, çalışmanın bu yöntemin tip 2 diyabet ve diğer metabolik rahatsızlıklar gibi başka hastalıklar için de genelleştirilmesinin mümkün olduğunu gösterdiğini söylüyor.
Orijinal makale: Science Mag