İlk kez Hindistan’da ortaya çıkan koronavirüsün delta varyantı, şu anda 80’den fazla ülkeye yayılmış durumda ve hızla virüsün baskın versiyonu haline geliyor. Birleşik Krallık gibi yerlerde, delta yüksek derecede bulaşıcı olan alfa varyantını tahtından indirdi.
Yapılan son çalışmalar, deltanın en büyük tehdidi aşılanmayan insanlar için oluşturduğunu gösteriyor. ABD’de, delta ülke genelindeki vakaların tahmini olarak yüzde 26,1’inden sorumlu. Aralarında Missouri ve Wyoming gibi düşük aşılama oranlarına sahip eyaletlerin de bulunduğu bölgelere bakıldığında, deltanın çoktan bazı yerlerde enfeksiyonların büyük bölümüne neden olduğu görülüyor. Küresel düzlemdeyse endişe daha da büyük. Dünya genelindeki insanların yüzde sadece 23,4’ü en az bir doz covid-19 aşısı oldu ve bu insanların çoğu zengin ülkelerde yaşıyor. Düşük gelirli ülkelerdeki insanlarınsa yüzde 1’inden daha azı bir aşı oldu.
İşte araştırmacıların şu anda delta varyantıyla ilgili bildikleri.
Delta Kolay Bulaşıyor
Alfa varyantı virüsün önceki versiyonlarından yaklaşık yüzde 50 daha bulaşıcıyken, İngiltere Kamu Sağlığı Kurumunun verileri, deltanın alfadan yüzde 60 daha bulaşıcı olabileceğini gösteriyor.
Uzmanlar bilmeden delta varyantıyla enfekte olan insanların virüsü başkalarına bulaştırmalarının daha yüksek bir olasılık olduğunu ve bu insanların virüsü belki de yedi ya da sekiz başka kişiye bulaştırabileceklerini söylüyorlar.
Varyant Bağışıklık Sisteminin Bazı Kısımlarından Kaçabiliyor
Delta bağışıklık sisteminin bazı kısımlarından kaçabiliyor ve uzmanlar bu durumun varyantın neden her yerde sorunlara neden olduğunu açıkladığını söylüyorlar.
Örneğin, Research Square’de yayınlanan bir ön çalışmada, araştırmacılar hem covid-19 geçiren hem de aşılanan insanların antikorlarının, deltanın hücreleri enfekte etmesini önlemek üzerinde, alfa ya da virüsün Wuhan’da ortaya çıkan ilk versiyonu üzerinde olduğundan daha az etkili olduğunu bildirdiler. Ve araştırmacılar Nisan ayında Hindistan’daki bir hastanede AstraZeneca’nın aşısıyla aşılanan sağlık çalışanları arasındaki bir grup covid-19 vakasını analiz ettiklerinde, bu kişilerin çoğunun deltayla enfekte olduğunu gördüler.
Aynı durum Delhi’deki iki sağlık merkezinde de geçerliydi ve bu deltanın aşılanmış insanların bazılarını enfekte etmesinin, alfa gibi diğer varyantlara kıyasla daha yüksek bir olasılık olabileceğini işaret etti.
Aşılar Genel Olarak İşlerini Yapıyor Gibi Görünüyor
Aşılar hala insanları covid-19’un en kötü etkilerinden koruyor. Mesela, yapılan bir ön çalışma, covid-19 aşılarının deltaya karşı diğer bazı varyantlarda olduğundan daha az etkili gibi göründüğünü buldu. Ama iki aşı bir aşıdan daha iyi. Çalışmaya göre, Pfizer ya da AstraZeneca’nın tek doz aşısı, aşıdan üç hafta sonra delta enfeksiyonlarındaki semptomatik hastalığı önlemede yaklaşık yüzde 33 oranında etkili oluyor.
Ama Pfizer’ın ikinci dozu, deltaya karşı olan etkinliği neredeyse yüzde 88’e çıkardı (bunun alfaya karşı etkinliği yüzde 93,4). AstraZeneca’nın ikinci dozuysa, deltaya karşı yaklaşık yüzde 60 oranında etkili oldu (bunun alfaya karşı etkinliği yüzde 66).
Ayrıca, araştırmacılar yapılan farklı bir ön çalışmada, aşıların delta nedeniyle hastaneye yatıştan korumadaki etkinliğinin daha bile yüksek olduğunu bildirdiler.
Ama Aşılar Herkesi Eşit Şekilde Korumuyor
Uzmanlar aşı olan, genç ve nispeten sağlıklı insanların muhtemelen iyi olacağını ama aşılanan daha ileri yaşlardaki, altta yatan sağlık sorunlarına sahip insanların hastaneye kaldırıldığını gördüklerini ve muhtemelen ölümlerin olduğunu da göreceklerini söylüyorlar. Herkes aşılardan aynı düzeyde koruma elde etmiyor. Dahası, 12 yaşından küçük çocuklar hala aşı için uygun değil.
Uzmanlar Yeni Bir Varyantın Ortaya Çıkmasını Bekliyor
Delta muhtemelen pandemide ortaya çıkan son varyant olmayacak. Aşılar şu anda hala insanları korusa da, virüs aşılanmayan insanlar arasında dolaşırken bu aşıları çok daha az etkili hale getirebilecek bir varyantın ortaya çıkma olasılığı yükseliyor.
Dünya Sağlık Örgütü genel direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, 25 Haziran’daki bir basın toplantısında koronavirüs yayılmaya devam ettikçe varyantların da ortaya çıkmaya devam edeceğini söyledi ve, “Virüsler böyle yaparlar. Ama biz yayılımı önleyerek varyantların ortaya çıkmasını engelleyebiliriz. Bu oldukça basit. Daha çok yayılım, daha çok varyant. Daha az yayılım, daha az varyant,” şeklinde konuştu.
Orijinal makale: Science News