Covid-19 virüsünün başlıca bulaşma yollarından biri, havaya yayılan tükürük mikro damlacıkları. Bu nedenle, havadaki mikro damlacıklardaki virüsü öldürmenin yöntemlerini bulmak büyük önem taşıyor.
Marche Politeknik Üniversitesi’nden Valerio D’Alessandro ve meslektaşları
Physics of Fluids’de yayınlanan çalışmalarında, UV-C ışıkla ışınlanan öksürük damlacıklarının sayısal modellemesini yapmak için bir süper bilgisayar kullanmayı anlatıyorlar.
D’Alessandro, “Biz virüs parçacıklarını UV-C ışığıyla etkisizleştirme olasılığıyla ilgileniyoruz. Bu nedenle, tükürük damlacıklarının harici bir UV-C radyasyon kaynağıyla olan etkileşimlerini inceledik,” diyor.
UV-C ışık iyi bilinen bir mikrop öldürücü yöntem çünkü bu virüsün RNA
replikasyonuna müdahale ediyor. D’Alessandro, “UV-A ve UV-B ışınları da mikropları öldürüyor ve bunlar Güneş ışınlarında mevcutlar ama bir virüsü öldürmek bunlarla 15-20 dakika alıyor.
Güneş ışınları yaz mevsiminde yüzeyleri dezenfekte ediyor ve yazın hastalık yayılımının azalmasının bir nedeni de bu. Ama bu gerçek zamanlı dezenfeksiyon için kullanılamıyor. Bu sebeple, biz UV-C radyasyonunun virüsler üzerindeki etkisini araştırmaya karar verdik,” şeklinde konuşuyor.
Bulaşma Riskini Yaklaşık Yüzde 50 Oranında Azaltmak Mümkün
Araştırmacıların çalışması hala tam olarak anlaşılmamış olan önemli noktaların üzerine eğiliyor. İlk olarak, onlar 1 metrelik sosyal mesafenin virüsün bulaşmasını önlemek için tam anlamıyla güvenli olmadığını belirlediler.
Ekip bire bir durumlarda 1 metrelik mesafe yeterli olabilse de, öksürük
damlacıklarının yine de insanların göğüsten aşağısına gelebileceğini, dolayısıyla ellerle gözlere, burna veya ağıza dokumaktan kaçınılması gerektiğini ve 2 metrenin çok daha güvenli bir mesafe olduğunu bulduklarını söylüyor.
D’Alessandro ve meslektaşları en büyük damlacıkların yaklaşık 1 metre yol
aldıklarına vurgu yapıyorlar. Araştırmacılar bu mesafe içinde, sadece daha az miktarda virüs taşıyan daha küçük damlacıklar keşfettiler.
Bu sonuçların arka planda bir rüzgar olmadan elde edildiğini vurgulamanın önemli olduğunu söyleyen D’Alessandro, eğer rüzgar olursa bu mesafenin neredeyse ikiye katlanacağını ve özellikle de yakın mesafedeyken maske takılması gerektiğini belirtiyor.
Araştırmacılar aynı zamanda, tükürük damlacıkları bulutları insanlara tehlikeli bir doz sağlanmadan UV-C radyasyonuyla ışınlandığında, bulaşma riskini yaklaşık yüzde 50 oranında azaltmanın mümkün olduğunu da buldular.
D’Alessandro bunun çok önemli olduğunu çünkü UV-C bazlı dezenfeksiyon
sistemlerinin her zaman kabul edilebilir olmadığını; UV-C’nin virüsü
öldürdüğünü ama yüksek dozların insanlar için tehlikeli olabileceğini söylüyor.
Yüksek derecede UV-C ışığa maruz kalmanın cilt ve göz tümörlerine sebep
olduğu biliniyor. D’Alessandro, “Çalışmamız güvenli sosyal mesafe anlayışını düzeltmeye yardımcı oluyor. Ayrıca, bizim hesaplamalarımız belirli durumlar içinde covid-19 virüsünün ve diğer virüslerin yayılım riskini azaltabilecek UV-C bazlı yeni, gerçek zamanlı dezenfeksiyon cihazlarının tasarlanmasına da yardımcı olabilir,” diyor.
Orijinal makale: Phys.org