Geçtiğimiz birkaç on yıl içinde, Dünya ısınmasına rağmen Güney Okyanusu’nun yüzey ısısı soğudu ve her kış mevsiminde yüzeyde oluşan buz miktarı arttı. Bu iklim modellerinin öngördüğü bir şey değildi ve Geophysical Research Letters’da yayınlanan bir çalışma da bu uyuşmazlığın nedenini ve “Dünya’nın geri kalanı ısınırken Güney Okyanusu nasıl soğuyabilir?” sorusunun cevabını çözümlemeye çalışıyor.
Araştırmacılar yaptıkları çalışmada, NASA’nın Goddard Uzay Çalışmaları Enstitüsü’nün (GISS) küresel iklim modeliyle bir dizi deney yaptı ve modele Antarktika çevresindeki erimiş su miktarındaki sabit bir artışı uygulayıp modelin verdiği karşılığı kaydetti. Bunun ardından, araştırmacılar modelin verdiği karşılığı önceki bir iklim durumuna uyguladı. Sonra, elde edilen sonuçlar gözden kaçırılan bir faktör olup olmadığını görmek için gözlemsel kayıtlarla karşılaştırıldı.
Araştırmacılar bu deneylerde modele buzul erimesi, sera gazı emisyonları ve rüzgar gibi verileri girebildiklerini ve bu faktörlerin gözlemlenen iklim trendleri üzerindeki göreceli önemlerini ortaya koyabildiklerini söylüyor.
Çalışma Güney Okyanusu’nda Olması Beklenenler Ve Gözlemlenenler Arasındaki Uyuşmazlığı Çözebilir
Modele eriyen buzul sularındaki artış eklendiğinde, araştırmacılar bunun deniz yüzeyinde soğumaya, tuzluluk miktarında düşüşe ve son birkaç on yıldır Güney Okyanusu’nda gözlemlenen trendlerle tutarlı olan deniz buzu miktarında artışa yol açtığını gördü. Elde edilen sonuçlar, eriyen buzul sularının Güney Okyanusu’ndaki soğumanın büyük bölümünden sorumlu olabileceğini gösteriyor.
Modelin verdiği sonuçlar, ısınmakta olan bir iklimin, Antarktika buzullarının erime hızının artmasına neden olarak daha fazla deniz buzuna yol açıyor olabileceğini gösteriyor. Araştırmacılar bu çalışmanın, Güney Okyanusu’nda olması beklenenler ve gözlemlenenler arasındaki uyuşmazlığı çözebileceğini düşünüyor.
Bu tür çalışmalar Dünya’nın gelecekteki iklim durumunu öngörmeye ve toplumun bu gelecek için nasıl hazırlık yapılması gerektiği konusunda alacağı kararları yönlendirmeye yardımcı olabilir.
Orijinal Makale: MIT News
