Yapılan yeni bir çalışmada, dünya geneline yayılan HIV suşuna ait olan neredeyse tam bir gen dizilimi bulundu. Demokratik Kongo Cumhuriyeti’ndeki (DKC) bir doku örneğinde yapılan bu keşif, bu suşa ait bilinen en eski gen dizilimi olma özelliğini taşıyor.
Doku örneğinin 1966’da alınmış ve muhafaza edilmiş olması, bu HIV dizilimini yine DKC’de 1976 yılında alınan bir kan örneğinden elde edilen daha önceki bilinen en eski genomdan 10 yıl daha eski kılıyor. AIDS hastalığına neden olan virüsün 1983’te keşfedilmesinden öncesine ait bu gibi gen dizilimleri, virüsteki genetik mutasyonların zamanlamalarını belirlemeye yardımcı oluyor. Ve bu mutasyonlar da, bilim insanlarının virüsün yayılımını ve HIV’in insanlara ne zaman bulaştığının zamanlamasını takip etmesine yardım ediyor.
Proceedings of the National Academy of Sciences’de yayınlanan yeni çalışmanın araştırmacılarından Sophie Gryseels, bu yeni gen diziliminin “çok rahatlatıcı” olduğunu çünkü araştırmacıların HIV’in ortaya çıktığı zaman konusunda daha önceden sahip olduğu anlayışlara iyi bir şekilde uyduğunu ve bu konuda büyük sürprizlerle karşılaşmadıklarını belirtiyor.
1,645 Biyopsi Örneği İncelendi
Virüs örneklerinin genetik dizilimlerine dayanarak, bilim insanları HIV’in insanlarda ilk kez 1900’lü yılların başlarında, Orta Afrika’da ortaya çıktığını ve insanlara şempanzelerden geçtiğini düşünüyor. Virüsün birkaç suşu bulunuyor ancak dünya genelindeki vakaların yüzde 95’inden sorumlu olan alt gruba HIV-1 grup M adı veriliyor. Pandemi başladığından bu yana, HIV’in neden olduğu AIDS hastalığı nedeniyle 32 milyondan fazla insan hayatını kaybetti.
Belçika, ABD ve DKC’den olan araştırmacılardan oluşan ekip, Orta Afrika’da 1958 ve 1966 yılları arasında hastalık teşhisi amacıyla toplanan 1,645 biyopsi örneğini inceledi. Çok hassas PCR yöntemlerini kullanan araştırmacılar, kimyasal formalin içinde muhafaza edilmiş ve sonra parafin mumuna yerleştirilmiş olan biyopsi örneklerinde HIV genomlarına ait ipuçları aradılar. Ve 38 yaşındaki bir erkekten alınan lenf bezi biyopsilerinde bir dizilim buldular.
Araştırmacıların elinde HIV virüsünün bundan daha eskiye dayanan parçaları bulunuyor ve bunlar yine DKC’den elde edilen ve biri 1959’a, diğeriyse 1960’a ait olan parçalar. Ancak bunlar yeni bulunan kadar tam değil ve bu nedenle de virüsün mutasyonları konusunda onun kadar bilgi sağlamıyor. Gryseels aynı zamanda, bu parçaların HIV’in farklı alt tiplerine ait olduğunu ve bunun da virüsün 1950’lerden önce de bir süredir insanları etkilemekte olduğunu gösterdiğini söylüyor. Araştırmacıların eski zamanlardan kalan doku örneklerinde eski HIV genomları arayışının devam edeceğini belirten Gryseels, bir sonraki hedeflerinin HIV-1’in ne zaman bir epidemiye neden olacak hale dönüştüğünü anlamak olduğunu söylüyor.
Orijinal Makale: Live Science