Bebekler Neden Doymak Bilmiyorlar?

0
10645

Laura Sanders, Science News sitesinde bebeklerin neden doymak bilmediğiyle ilgili bir yazı kaleme aldı. Bu yazıda ebeveynlere bazı önerilerde bulunuyor:

“Üçüncü kez bir yenidoğanı emzirme sürecinden geçiyorum ve işlerin nasıl gittiğinin bir değerlendirmesini yapıyorum. Bazı şeyler kesinlikle daha basit: Sütüm hemen geldi (arka arkaya üç bebek emzirmenin bir avantajı), emzirmek için o havalı bebek taşıyıcıları artık benim için gizemli değil ve küçük bebeğimi desteklemek için gereken tüm o tuhaf yastıklara sahibim.

Ama bu sefer daha kolay olmayan bir şey var: o acı verici, usandırıcı boyuttaki yorgunluk. Aynı diğer iki çocuğumda olduğu gibi, bu tatlı bebek de sürekli süt istiyor. Tüm gün. Tüm gece. Bazen bir saat içinde birkaç kez süt emiyor, özellikle de gece yarılarında. Bu acıkma sıklığı, benim yenidoğanların mide biyolojilerini merak etmeme neden oldu. Onların mideleri tam olarak ne küçüklükte? Mideleri o kadar mı küçük ki, bebeğimi sadece saniyenin binde biri kadar bir zaman için tatmin edecek kadar gıda alabiliyorlar?

Mide Boyutları Net Olarak Bilinmiyor

Doğum eğitmenleri ve doktorlar, 5 ila 7 mililitre sıvı alabilen minicik bir daire olan yenidoğan midesinin boyutunu tarif etmek için, sıklıkla bir bilyeyi kullanırlar. Ama bu tahmin sorgulanmaya başlandı. 2008 yılında Journal of Human Lactation’da yayınlanan bir inceleme yazısı, bir bebek midesinin boyutu konusunda yapılan çok fazla sağlam çalışma bulunmadığına ve bulunanların da farklı sonuçlara vardığına işaret etti. Var olan çalışmalar üzerine olan bir başka inceleme ise, ortalama br yenidoğan midesinin bir pinpon topundan birazcık daha küçük olduğu ve yaklaşık olarak 20 mililitre gıda alabildiği sonucuna vardı.

Doğumdaki mide boyutu sorusu üzerinde henüz bir fikir birliği sağlanmış değil ve bunun sebebi belki de bu sorunun tek bir cevabı olmamasıdır. Bebekler nasıl farklı boylarda ve ağırlıklarda doğuyorlarsa, belki midelerinin büyüklükleri de değişiyordur. Daha da önemlisi, tüm mesele midenin boyutu da değil. Süt içebilme becerisi, midenin esnekliği ve gıdanın hazmedilme hızı gibi konuların tümü de denklemin bir parçası ve bu fizyolojik becerilerin çözüme ulaşması birkaç gün ya da daha fazla zaman alabilir. Örneğin, çok yeni doğan bebeklerin midelerinin, birkaç gün içinde rahatlama konusunda daha başarılı hale geldiklerine ve genişleyerek daha fazla sıvı alabildiklerine dair kanıtlar var. 

Bebeğinizi İzleyin

Yenidoğanların midelerinin ne büyüklükte olduğunu tam olarak bilmediğimiz için, besleme sıklığı konusundaki en iyi yaklaşım bebeğin hareketlerini izlemektir. Amerikan Pediyatri Akademisi bebeklerin ne zaman talep ederlerse doyurulmalarını tavsiye ediyor. Ve bebekler yemek “taleplerini” –anne sütü ya da formül mama- başlarını hareket ettirip aranarak ya da bir şeyleri emmeye –elleri, ebeveynlerinin kolları ya da neye ulaşabilirlerse onu- başlayarak gösterirler. Ağlamak genellikle onların verdiği en son sinyallerden biridir. Emzirme seanslarına, 24 saatlik bir süre zarfında sekiz ila on iki kez teşebbüs edilmelidir. 

Benim evimde kesintisiz bütün gün buna hazır durumdayız. Kısa süre önce, yine art arda emzirmelerim sırasında, muğlak bir şekilde Namibya ve Botswana’da yaşayan avcı-toplayıcı !Kung kabilesi insanları üzerinde yapılan bir çalışmayı hatırladım. Çalışmayı yeniden okumak o kadınları bambaşka bir şekilde takdir etmemi sağladı. Bu kadınların, yaşları 12 haftalıkla iki buçuktan fazla arasında değişen bebekleri, gündüzleri (araştırmacılar gözlemlerken) saatte ortalama dört kez süt emdiler. Bu emzirmeler arasında 13 dakika süre olduğu anlamına geliyordu. Bu inanılmaz rakamlar benim kendi emzirme maratonlarımı bir perspektife oturtmamı sağladı ve bana büyümekte olan bebeklerin iştahlarının hızına yetişme mücadelesinin evrensel olduğunu hatırlattı.”

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here