Bu Adamın Beyninin Büyük Bir Kısmı “Yok”

Ne korkunç bir teşhis.

0
2083

İrlanda’da 84 yaşındaki bir adam, fiziksel denge bozukluğu şikayetiyle bir doktora başvurdu. Doktor ve ekibi, hastanın denge sorununun altında çok garip bir sebep buldu. Yapılan bilgisayarlı beyin taramaları (CT) sonucunda hastanın sağ frontal lobunun büyük bir kısmının olmadığı ortaya çıktı.

Yaşlı adam, gittikçe daha fazla düşmeler yaşadığı ve bir kaç aydır kendisini dengesiz hissettiği için hastaneye sevk edilmişti. Bunun yanı sıra da hastaneye yatışından üç gün önce, sol tarafında bir zayıflık hissetmeye başlamıştı.

Artan denge kaybı ve tek taraflı zayıflığın bir arada olması çoğu zaman felç göstergesidir. Neler olup bittiğini anlamak için doktorlar hastayı CT taramasına gönderdi.

SAĞ FRONTAL LOBUN YERİNDE KOCA BİR BOŞLUK VAR!

Sonuç şaşkınlık vericiydi – sağ frontal lobun olması gereken yerde dokuz santimetrelik kocaman bir boşluk vardı.

Hemen bir MRI taraması yapıldı ve anlaşıldı ki hastanın beyninde böyle bir boşluk aslında yoktu. Daha doğrusu, kafatasının içinde pnömatosel denilen bir hava boşluğu vardı. Bu hava boşlukları genellikle yüz yaralanmaları, solunum yolu enfeksiyonları veya kafatasındaki bazı tümörlerden dolayı ameliyat olmuş hastalarda görülür.

Fakat bunların hiçbiri hastadaki pnömatoselin nedeni değildi.

MRI, aynı zamanda burun boşluğunu beyinden ayıran kalbur kemiği üzerinde, yaygın bir kemik tümörü (osteoma) olduğunu ortaya çıkarmıştı.

Doktorların “tek yönlü valf etkisi” dedikleri, kemiğin erozyona uğramış bu kısmı, kafatasının altına hava girmesine izin vermişti.

Bu, sinüs kaynaklı osteomanın nadir fakat bilinmeyen bir komplikasyonu olabilirdi.

Sonunda, doktorların ilk kaygılandıkları şey gerçek oldu: beyindeki baskı nedeniyle hasta küçük bir felç geçirdi.

Doktorlar cerrahi müdahale önerdi. Beyin cerrahlarından oluşan bir ekip kafa tasındaki havayı temizleyip oluşmuş hasarı onarırken, bir kulak burun boğaz cerrahı da kemik tümörünü çıkaracaktı.

Hasta ise muhtemel riskleri duyunca ameliyatı alelacele reddetti. İkinci bir inmenin engellenmesinden sonra da hasta taburcu edildi.

Doktorlar yaptıkları açıklamada, “Bizim vakamızda olduğu gibi gözlemle koruyucu takip, bazı vakalarda zaman içinde semptomların iyileşmesi ile belgelenmiştir ancak aynı zamanda da semptomların kötüleşmesine veya enfeksiyonun artmasına da yol açabileceğini belirtmiştir.” şeklinde bir ifadede bulundular.

Neyse ki 12 hafta boyunca devam eden takipten sonra hastanın iyi halinin devam ettiği ve artık sol tarafında bir zayıflık hissetmediği görüldü.

Doktorlar, bu ilginç vaka ile ilgili makalelerini BMJ Case Reports isimli dergide yayınladılar.

Kaynak: Science Alert

 

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here